Giriş
(4)

Kpss tarih ve coğrafya kaynak önerisi

nickyazmaksartmibulamadim
MerhabalarDaha önceki senelerde az bir çalışma ile 70 80 civarı aldım hep. Sayısal çıkışlıyım matematik ve türkçe hallediyorum da özellikle tarih sıkıntılı. Youtubedan bir kaç ders baktım bir hoca seçip onları da izleyeceğim. Ama soru çözmek için kaynak lazım, ne önerirsiniz?
Merhabalar
Daha önceki senelerde az bir çalışma ile 70 80 civarı aldım hep. Sayısal çıkışlıyım matematik ve türkçe hallediyorum da özellikle tarih sıkıntılı. Youtubedan bir kaç ders baktım bir hoca seçip onları da izleyeceğim. Ama soru çözmek için kaynak lazım, ne önerirsiniz?
0
nickyazmaksartmibulamadim
(09.07.20)
Pegem, benim hocam.
0
Başkalaşım
(09.07.20)
tarih için: Tarihin pusulası, Fetihname
coğrafya için: Kozmik oda (yargı yayınları)

Ben bu üçünden çok memnumum, soruları güzel.
0
kostüm çok güzel prenses misiniz
(09.07.20)
Tarih Aydın Yüce: www.youtube.com

Cografya Bayram Meral: www.youtube.com

Bonus: Güncel Bilgiler: www.youtube.com


Bunları 1.5 hızda izle,arkana yaslan. Konu anlatımları baya iyi. Aydın Yücenin 86 videoluk geniş konu anlatımı da var da o çok detay ve yorucu.

Soru bankası olarak benim hocam ve yargının tüm dersler için soru bankaları var. Onlar baya iyi.
0
ırene adler
(09.07.20)
Çok teşekkürler
0
🌸nickyazmaksartmibulamadim
(09.07.20)
(9)

Kuafore gidiyor musunuz?

austenn
Merhaba. Kadınlar kuaföre gittiniz mi bu dönemde saç kestirmek için? Çok kalabalık olmayan bir kuaföre gidiyordum normale. Gidilir mi sizce değmez mi riske girmeye?
Merhaba. Kadınlar kuaföre gittiniz mi bu dönemde saç kestirmek için? Çok kalabalık olmayan bir kuaföre gidiyordum normale. Gidilir mi sizce değmez mi riske girmeye?
0
austenn
(08.07.20)
Ben gittim. Sağ sol boştu ama kuaför ile yapışıktık sonuçta.
0
elorelia
(08.07.20)
son 3-4 gündür düşünüyordum ama burada birisi kuaföre gittim şimdi öksürüyorum diye duyuru açınca tırstım :D
0
tabirimekruh
(08.07.20)
En geç 1 haftaya kadar gitmem lazım :/ korkuyorum bir taraftan ama extra dikkat edicem artık mecbur.
0
kostüm çok güzel prenses misiniz
(08.07.20)
Ben aylardır gitmedim kuaföre. En azından birkaç hafta daha gitmeyi düşünmüyorum şimdilik.
0
ms brownstone
(08.07.20)
Ben şimdiye kadar gitmedim ama arkadaşım ile aynı kuaföre gidiyoruz. O iki gün önce gitmiş; randevu ile alıyormuş zaten. Herkes maskeli ve eldivenliymis. Tek kullanımlık havlu vs varmış. Girişte ateş olctuler benden başka 1 kişi vardı diyor. Oturacağı yerlerı de o oturmadan gözünün önünde dezenfekte etmişler.

Öyle olunca benim içim biraz rahat etti; artık gitmem gerekiyor yavaştan. Istanbul'a dönünce giderim diye düşünüyorum.
0
fraise
(08.07.20)
Ben idare edebiliyorum en son eşim kesti saçımı. Aslında istiyorum ama bok yeme otur diyorum bi yandan. Kaş bıyık olduğu kadar kendim yapıyorum. Boyayı da zaten kendim yapıyordum. Böyle idare edeceğim gibi.
0
hushhush
(08.07.20)
Bence değmez saç kesiliyor ucundan bir şekilde. Kaş vs mükemmel olmasa da alınıyor. Kuaförlerle ilgili çıkan haberlerden sonra bir süre daha gidebileceğimi sanmıyorum.
0
strangerinhere
(09.07.20)
Kuaför riskli bence, o yüzden gitmiyorum.
Bir süre daha gitmem muhtemelen.
Kendim idare ediyorum.
0
blatta hiberna
(09.07.20)
Recep ivedik gibi oldum. Kaş bıyık o biçim. Yine de gitmem
0
photo85
(09.07.20)
(8)

Kadınlar şu çantayı yorumlayabilir mi?

gatopoco
20-25 yaş aralığında bir kıza günlük kullansın diye şunu almak istiyorum https://www.lcwaikiki.com/tr-TR/TR/urun/Markalar/kadin/Canta/4207431/679929 Basit bir ürün ama o bu tarz omuz çantalarını seviyor diye biliyorum. Sade basit bir tarzı var. Beğeneceğini düşünüyorum ama yine de sormak istedim. Si
20-25 yaş aralığında bir kıza günlük kullansın diye şunu almak istiyorum www.lcwaikiki.com Basit bir ürün ama o bu tarz omuz çantalarını seviyor diye biliyorum. Sade basit bir tarzı var. Beğeneceğini düşünüyorum ama yine de sormak istedim. Sizce şık mı? Günlük kullanılır mı?
0
gatopoco
(08.07.20)
Öndeki o etiket bana direk pazar malı izlenimi verdi açık konuşmam gerekirse. Sade tarzda çantaları severim ama bu ciddi basit geldi benim gözüme,
Kadife kışlık bir kumaştır ancak yazın kumaş çanta olarak daha ziyade keten kullanılır.
Günlük kullanılır özel bir ortamda zaten aşırı sırıtır.
0
cilekli pasta
(08.07.20)
yazın üstü baskılı keten çantalar daha güzel oluyor, bu çantanın ne şekli de ne de tarzı güzel :/ bence şık değil ama "bence" illa ki böyle çantaları seven birileri vardır.
0
gadjodilo
(08.07.20)
Ben en son öss’ye hazırlanırken bu tarz çanta takıyodum. 20-25 yaş aralığı biraz geniş bir aralık. Üniversite öğrencisi de olabilir, iş kadını da olabilir, stajyer de olabilir.
Ben beğenmedim ama kızın tarzı böyleyse, pek şık olma peşinde değilse, çantaya bakış açısı “eşyalarını koyabileceği ağzı kapalı bir nesne” den ibaretse, sevebilir.
0
megalomaniac
(08.07.20)
kadife detayı beni buz gibi soğuttu.
0
rusalka
(08.07.20)
cilekli pasta +1

10 çanta görüyorsam 7 sinde bu etiket var son zamanlarda. Belediye dağıtmış gibi :/ Ben şık bulmadım, biraz daha bakının eminim daha güzel modeller bulursunuz. Trendyol, mango, h&m gibi yerlere de bakabilirsiniz.
0
kostüm çok güzel prenses misiniz
(08.07.20)
evet, çok basit bir çanta. bu etiketi ben de her yerde görüyorum, çin'de üretiliyor da herkes toptan alıyor burda satıyor mudur nedir anlamadım. lc waikiki, koton gibi markalardan hediye almayın zaten genç bir kıza, fazla basit durabilir. h&m, mango, bershka, pull & bear, stradivarius gibi popüler markalar daha uygundur. ben şahsen mudo'nun çanta tasarımlarını beğeniyorum ama kişiden kişiye değişir, o beğenmeyebilir belki.
0
fleur du mal
(08.07.20)
Ben begenmedim. Umarım kimse bana böyle bir çanta almaz :)
0
kendi dugunune gitmeyen kamber
(08.07.20)
Kötü bir çanta bu, yaz ortasında kadife çanta olmaz zaten. Yukarıda yazılan mağazalarda çok daha sade şık modeller bulunabilir.
0
aquarium
(08.07.20)
(4)

Kargo sorusu (capsli)

kostüm çok güzel prenses misiniz
İyi geceler ahaliAdıma bir kargo var ama gönderen kişiyi çözemedim. Alıcı kişi olarak benim bilgilerim ad-soyad olarak gözüküyor. Gönderen kişinin sadece adı mı gözüküyor burda anlayamadım. Genelde karşı tarafın da tam ismi gözükmüyor muydu ya? Mng kargoyu arasam gönderen kişiyi söylerler mi?Teşekkü
İyi geceler ahali

Adıma bir kargo var ama gönderen kişiyi çözemedim. Alıcı kişi olarak benim bilgilerim ad-soyad olarak gözüküyor. Gönderen kişinin sadece adı mı gözüküyor burda anlayamadım. Genelde karşı tarafın da tam ismi gözükmüyor muydu ya? Mng kargoyu arasam gönderen kişiyi söylerler mi?

Teşekkür ederimm
0
kostüm çok güzel prenses misiniz
(07.07.20)
Bellona? :)
0
pass
(07.07.20)
@pass hocam bikutumutluluk diye bir hediye sitesindenmiş gönderi jsjs bellona olsaydı keşke
0
🌸kostüm çok güzel prenses misiniz
(07.07.20)
Bikutumutluluk mu? Ne güzel isimmiş o :) Bellona’dan daha güzel olduğu kesin :)
0
pass
(07.07.20)
Kurumun adı görünüyor orada. Birey olarak değil kurumu adına göndermiş.
0
himmet dayi
(07.07.20)
(37)

Çocuk istiyor musunuz?

batlegolas
Ben istemiyorum. 23 yaşında kadınım.Siz de yaş ve cinsiyet belirterek cevap verirseniz sevinirim. Merak ediyorum. Çocuk istemeyen insan sayısı az gibi.Teşekkürler.
Ben istemiyorum. 23 yaşında kadınım.

Siz de yaş ve cinsiyet belirterek cevap verirseniz sevinirim. Merak ediyorum. Çocuk istemeyen insan sayısı az gibi.

Teşekkürler.
0
batlegolas
(03.07.20)
40 erkek hayır. Evlenmek bile istemiyorum.
0
pass
(03.07.20)
cocuga bagli, 29 erkek.
0
ateistanbul
(03.07.20)
Asla, hiçbir şekilde, kesinlikle istemiyorum.
33 kadın.
0
pati
(03.07.20)
38 kadin, nope - 20lerin sonunda bi donem ister gibi oldum ama :-)
0
euteamo
(03.07.20)
34,aşırı istiyorum.
Evlenirsem en büyük evlilik nedenim
0
chemnil
(03.07.20)
Hiç istemiyorum. Hatta hiç hiç hiç.

Ama bir keresinde kısa donemliğine beraber olmak zorunda olsak da, bir iliskimdeki adamı cidden sevmiştim. İlk defa birinden çocuk yapabilme isteği hissetmiştim kendimde. Çok garipti.

Ama son 2 ilişkimde kesinlikle düşünmedim.

30 k

Dünyanın hali fln değil olay. Kesinlikle çocuk zamanından ve senden alan birşey. Daha ben gezecem tozacam, ohoooo. Sabah kalkıyorum 1 saat kendi rutinim var benim. 2 gün ailem için fadakarlik yapıyorum da 3. gün tükenmişlik sendromuna giriyorum kendime vakit ayıramıyorum diye.

Ama şöyle birsey eşimin maddi durumu kaygı taşımayacağım bir düzeyde olursa ve o çok istiyorsa ve en önemlisi sorumluluk sahibi bir adam ve düzgün bir baba olacaksa düşünebilirim. Kendimden yapacağım fedakarlık düzeyi ile alakalı bu. Sadece maddi durumla da direk bağdaştırmamak lazım, ama malesef alakalı işte yine de. Kendimden yapacağım fedakarlık düzeyini en aza indiren bir ilişkide, eşim istiyorsa düşünebiliriz.
0
mobydick
(03.07.20)
36E - ben istiyorum ama o bebeklik çocukluk çok angarya işler. hemen 18 yaşına gelmesini istiyorum :)

çocuğu olan arkadaş ve tanıdıklarımın çocuklarına ayırdığı zaman, gösterdiği ilgi çok yorucu. çocuğunla bir kez daha çocuk oluyorsun. "aras bu ne? aaaa portakalmıııışş" falan.. hayal ettiğimde bile yoruluyorum.

bir de şu var

(bkz: gençken evlilik istemeyip yaşlanınca pişman olmak)

ve

(bkz: çocuk sahibi olunca hayatın kaydığı gerçeği)
0
tabudeviren
(03.07.20)
24 k, şu an değil ama ileri de isterim gibi hiç mutlu büyük bir ailem olmadı çocukken. çok özenirdim o ailelere ileride kendim böyle bir aile kurmak isterim.
0
turkce konusan uzayli
(03.07.20)
Evlilikte 5 yılı geride bıraktık. Eşimle psikolojik olarak zaman zaman "olsa güzel olurdu" gibisinden konuşuyoruz ancak reel olarak kesinlikle saçma geliyor.

Kişisel düşüncem şu ki; dünyanın nereye gittiği hem doğa olarak hem politik olarak belli değil, gördüğümüz her şey gün geçtikçe daha da saçma bir şekilde maddiyata bağlı yüzümüze vuruyor ki eminim hane olarak ortalamanın çok üstünde kazancımız var ancak hayatın anlamı bu olmamalı.

Eğer 1970 yılında bu yaşımda olsaydım, istemekle kalmaz iki tane hedeflerdim ancak bu zamanda kesinlikle karşıyım.

36 E
0
foolrules
(03.07.20)
istiyorum ama olursa 2 tane istiyorum ama şu an doğurmaya müsait değilim ne yazık ki vakti geldiğinde inşallah. 21k
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(03.07.20)
40'ların sonundayım. 2 çocuğum var, başka istemem. Zaten çok "agucuk" çocuk seven bir kafada olmadım. Kendi çocuklarımı seviyorum ama, kendimden bile çok.
30 yaşında çocuk istemeye başladım. Hatta bir ara sadece çocuk yapmak için evlenmek fikri bile vardı aklımda. Şimdiden söyleyeyim, çocuk öyle böyle bir sorumluluk değil. Şimdi "iyi ki yapmışım" diyorum.
0
SiyamkedisiZorro
(03.07.20)
Asla. Babadan yana şanssız bir adamım o sorumluluğu kendimde görmüyorum.
28e
0
Giovanni Pipitto
(03.07.20)
31e Ben de 10 yillik sevgilim de istemiyoruz. Paramız ve iş nedeniyle zamanımız yok. Çocuk yapmak bizim için pet shop'tan alışveriş yapmak gibi çünkü o kadar evsiz çocuk varken evlat edinmek yerine yenisini yapmak bana evsiz çocuklara kötülük yapmak gibi geliyor. Insanlar olayı biyolojiye bağlıyor,kanimdan olsun diyorlar da sanki kızılötesi görebilen gözlerimiz sırtımızda kanatlarimiz var. Hepimiz benzersiz işte. O çocukları önce evlat edinirdim.
0
howfaristhesky
(03.07.20)
26 K, istemiyorum.
0
landho
(03.07.20)
31 yaşında erkeğim. Keşke maddi manevi imkanım olsa da 3 4 tane olsa. Evli değilim ama geçen arkadaşın kızı oldu. Bakarken gözlerim doldu. Ağlayacaktım.
0
allah yazdiysa bozsun
(03.07.20)
26 yaşında erkeğim. kısa cevap: kararsızım. uzun cevab için galerimizi ziyaret edebilirsiniz. İŞTE O ÜNLÜ DUYURUCUNUN MERAKLA BEKLENEN CEVABI

kafam çok karışık. bir yandan çok bencil olduğumu, pizza paramı bebek bezine harcamak istemediğimi, ayaklarımı uzatıp gebeş gibi yayılmak dururken çocuğu parka götürmekle uğraşmayacağımı vs. biliyorum ve benim gibi birisi için çocuk yapmanın çok ama çok yanlış olacağını düşünüyorum. öte yandan kız arkadaşım (25) iş ciddiye biner de evlenecek olursak kesinlikle çocuk istediğini söylüyor. onunla birlikte AŞKIMIZIN MEYVESİ AYTEK sahibi olma fikri de hoşuma gitmiyor değil... denize gitsek mesela, kollarından tutup böyle suya indirecek gibi olsam ama tipik bebek hareketiyle ayaklarını kaldırıp "yok istemezük" dese, ben de henry sen rahatsız mısın olm diye dellensem... fena olmazdı. yalnız "çocuk olabilir" dememin tek sebebi şu anki kız arkadaşımın istiyor olması ve evlenirsek türkiye'de yaşamayacak olmamız. bu ülkede çocuk yetiştirmek çok ama çok zor iş, yapanın önünde saygıyla eğilirim ama bende o cesaret ve çelikten sinirler yok açıkçası. anksiyeteden, kaygıdan manyak olup ölürdüm türkiye'de çocuk yetiştirmem gerekse.
0
der meister
(03.07.20)
İstiyorum. Kız olursa iyi olur. Kız çocukları çok sevimli oluyor. Küçücük kafaları, kocaman saçları var falan :D Güzel olursa bi de offf <3

Baba olmak nasıl bir duygu hep merak etmişimdir.
0
eazy
(03.07.20)
32 kadın
İstemiyorum.
Hiç istemedim.
0
mutekebbir
(03.07.20)
28/k

doğru insanı bulursam istiyorum 4 5 tane filan :)
0
kaptan maydanoz
(03.07.20)
27 erkek. hayır istemiyorum. çocukları sadece uzaktan seviyorum.
0
nothing in my way
(03.07.20)
Asla istemiyorum. Bugüne kadar zamanında büyük konuşup da sonradan yaptığım şeyler oldu ama çocuk konusundan çok eminim.

27, Kadın.
0
ms brownstone
(03.07.20)
32 yaşındayım, kadınım, istemiyorum.
0
fotrsapka
(03.07.20)
24 kadın, istememeye daha yakınım.

Fazlaca sorumluluk ve fedakarlık gerektiren bir iş bence çocuk sahibi olmak. Bu yeterliliklere sahip miyim emin değilim. Zaten daha çok erken olduğunu düşünüyorum kendim için ama ilerki 10 yıl içinde bile net olamam gibi geliyor.

Halbuki çocukları da çoook severim. Kardeşim anne gibisin der bazen bana agdhdj. Ama sevmek başka, bir bireyi dünyaya getirmek ona imkanlar sunmak başka.. sevmek için çocuk yapanlar var buradan kendilerine hayretlerimi iletiyorum O_O

Tabi fikirlerim değişebilir de, büyük konuşmak istemiyorum. Ama çocuk istemeyenlerin sayısı bence o kadar az değil, en azından çevremden gördüğüm kadarıyla.
0
kostüm çok güzel prenses misiniz
(03.07.20)
29K
istiyorum. yani acilen değil de ilerleyen zamanlarda olsun isterim.
0
elorelia
(03.07.20)
45 E ; Hiç istemedim , olmadı da zaten ama hanım çok sever çocukları olsaydı veya hala olursa sırf onun için kabul edip katlanırım.

En uyuz olduğum sohbet konusuda şu ; olunca anlarsın değerini, sevgisini O.o
Yahu zorla çocuk sevmek zorunda mıyım , sebze yemeği sevmem ısrar ederler bir tadına bak bayılırsın diye ( ki bakmam). Çocuk bu çocuk , var say senin gibi sevemedim , tencereye geri mi boşaltacağız. Etrafımda görüyorum bebekken aşıklar çocuklarına 10 lu yaşlarından itibaren boğacaklar.
0
synax
(03.07.20)
27 k

3-4 yaşına kadar olan cocukları seviyorum. keske olsa ben de sadece sevsem oynasam ama bakmak zorunda olmasam. öyle bir şey mümkün olmadığı için de su an istemiyorum. insanın hayatını ablukaya alan bir sey. kendime zor bakıyorum
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(03.07.20)
31 yaşında erkeğim, mesleğim gereği çocuklar ve ebeveynlerle çok haşır neşirim, uzun zamandır çocuk sahibi olmayı düşünmüyorum, dünyaya çocuk getirmenin olası varoluşsal krizlere bir nebze çözüm olması dışında bir faydasını göremiyorum.
0
blue rebel motorcycle club
(03.07.20)
'olsa guzel olur herhalde' ile 'aman allah korusun' arasinda gidip geliyorum bu konuda. Eskiden hic istemezdim, son iki uc yildir etrafimdaki bebekli aile, arkadas sayisi artti, bakinca o kadar zormus gibi de gelmiyor ama aslinda cok buyuk bir sorumluluk. Normalde aman aman cocuk seven bir insan degilim ama arkadas bebekleri ile arada oynamak hosuma da gitmiyor degil. yine de ben kendi hayat standartina ve ozgurlugune oldukca duskun bir insanim; bile isteye bozabilir miyim, emin degilim. Bu konu ile ilgili kafalar oldukca karisik bende yani. Hicbir zaman tam olarak 'oldu o zaman yapalim bir cocuk' diyecek durumda olmayacagim muhtemelen, kazayla olursa da hayir demem gibi. 8 yillik bir iliskim var, erkek arkadasim da ayni kafada ki onun yasi benden buyuk.

bir de ben kedimi bile gunde 20 kere kontrol eden, saginda solunda ufacik bir sey olsa uzuntuden krize giren bir insanim, cocuk konusunda evhamli bir anne olarak 20 yil erken yaslanirim herhalde. kendime bu kotulugu yapmak da istemiyorum.

27 yas K.
0
fraise
(03.07.20)
çocuğun eğitim parasını denkleştirebilirsem eğer
orta okul 150k*4
lise 150k*4
üni 150k*4

toplamda 1.800.000TL olabilir. yedisi içtisi vs 2.500.000TL biriktirmem lazım.

diğer türlü düz okula versek 25 yaşında ağzımıza sıçar diye korkuyorum madem bakamıycaksın niye yapıyorsun beni diye.
0
duyurukullanıcısı
(03.07.20)
38 E
istiyorum, istedim ve var (16 aylık kız), ikinciyi de istiyorum.
0
Corc
(03.07.20)
28 K, 1 yaşında kızım var.

Hayatımın hiç bir döneminde anne olmayı hayal etmedim uzak planlar arasındaydı ama o anaçlık anne olma isteği yoktu. Ama gelecek planlarım arasında vardı. Bazı özel sebeplerden dolayı bu planı öne çekmek durumunda kaldık. Çocukları severdim ama annelerine verene kadar. Kızımı çok seviyorum ve doğum sonrası süreçte 1 yıl kadar doğum iznimi uzatarak evde kaldım.

Arkadaşlar çocuk işi ilişkiyi çok çok farklı bir boyuta taşıyor. Eşimi seviyorum ve zorla evlenmedim. Ama hamilelik psikolojisi, lohusalık psikolojisi, çalışan kadının ev hanımına evriliş psikolojisi...

Sonuç olarak; kızımı seviyorum, ama çocuk işi akıllı işi değil yeni evlenmek isteyenlere de tek tavsiyem: evlenmemeleri..

2. Çocuk istemiyom.
0
snd88
(03.07.20)
24K

çocuklardan nefret ederim ama istiyorum. türk bebeleri gibi çığırtkan olmaz inşallah. :)
0
sonsuz
(03.07.20)
31 yaşında bekar Erkek kişisi.

Yani istiyorum gibi özellikle kız çocuğu bilhassa kız çocuğu ama bir taraftan cesaretim yok gibi bir şey. Böyle bir durum söz konusu.

Neden kız çocuğuna gelirsem; 2 tane kız yeğen.

Abimin 1 kızı, kuzenimin de 1 kız var. Aralarında 3 sene var. Büyük olan abimin kızı. Çok tatlılar lan. Çok komikler. Çok iyi anlaşıyorlar. Oynarken, abimin kızıyla oynarken, lan benim de bir tane kızım olsa demişliğim var.

Kuzenim kızı, gidip babasına sarılırken keşke bir kızım olsa da gelip bana böyle sarılsa demişliğim oldu. Kuzenim adına çok mutlu oldum, mutlu bir ailesi var diye.

Bu iki kız yeğenden sonra kız çocuğu kız çocuğu dolanıyorum.
0
put it in your appropriate place
(03.07.20)
30 K istemiyorum
0
peki madem
(03.07.20)
34 k. çocuğum olsa bakacak halim yok. enerjimi daha istediğim şeylere ayırmayı tercih ediyorum, kişisel tekamül gibi.
0
durme
(03.07.20)
kesinlikle istemiyorum. Çocukları hiç sevmem ve o sorumluluğu almak istemiyorum. Evlilik isterim ama onunla ilgili sorunum yok

24/E
0
nundu
(04.07.20)
40E istemedim,istemiyorum,istemeyeceğim.
0
since1907
(28.02.21)
(7)

tvdeki sansur

in vino veritas
artik su icki sigarayi blurlama isi gercekten sinirimi bozmaya basladi. oldu da mevcut hukumet bir sekilde sonlandiginda sizce bu durum ne zaman degisir? ya da degisir mi? bu uygulamadan memnun olan var midir ki? artik blurlanmasa olay cikaracak bur grup var mi mesela "din elden gidiyeaahh" diye?pes
artik su icki sigarayi blurlama isi gercekten sinirimi bozmaya basladi. oldu da mevcut hukumet bir sekilde sonlandiginda sizce bu durum ne zaman degisir? ya da degisir mi? bu uygulamadan memnun olan var midir ki? artik blurlanmasa olay cikaracak bur grup var mi mesela "din elden gidiyeaahh" diye?

pesin edit: evet biliyorum tek derdimiz buymus gibi yazdim da gorunce sinir oldum yine. alakasiz bi yerde blurlanmis, blurlu olmasa hic fark edilmeyecek halbuki. peh!
0
in vino veritas
(02.07.20)
değişmez. belki sadece paralı kanallarda kalkar. sinema kanalları, dizi kanalları vs.
izlemeyerek sinirimi bozmamaya alıştım.
0
sutlu nescafe
(02.07.20)
Ay her gördüğümde aynı şeyi düşünüyorum; sanki böyle yapınca farkedilmiyor aksine daha çok farkediliyor. Ayrıca sağda solda sürekli sigara içen insanları çocuklar da görüyor zaten. Anlamsız, saçma sapan bir hareket.

Ben değişir diye düşünüyorum ya da umut ediyorum diyelim.
0
fraise
(02.07.20)
Benim de sinirimi bozuyor. Hayır yani anlaşılıyor blurlanma olsa da. Programın akışını, görsel yapısını bozmaktan başka bir halta yaradığı yok. Bir de içki sigara olsa yine iyi. Bir ara kadının omzunu blurlamışlardı. Kemal sunal filmlerinde sıkça geçen eşekoğlueşek bile sansürlenmişti ya. Kafayı yiyorum. Artık bu insanlarla dalga geçmektir, saygısızlıktır. İzlemiyorum sırf bu yüzden tv.

Hükümet değişince bu saçmalığın kaldırılacağını düşünüyorum. Tabi yine tepki gösterenler olacaktır.
0
kostüm çok güzel prenses misiniz
(02.07.20)
Ben memnunum hatta az bile buluyorum. Tekel ürünlerinin tamamen yasaklanması taraftarıyım. Bu tabi şu an için çok zor ama en azından tekel ürünlerine tek çeşit ambalaj ve sadece lisanslı yerlerde tüketim şekline gidilebilir. İkinci konu mevcut hükümet değişsede sansür konusunda pek bir değişiklik olacağını sanmıyorum zira bu konu anayasada yer alıyor.
0
acebi
(02.07.20)
Tam bir sacmalik. Televizyon zaten izlemedigim ve Turkiye'de yasamadigim icin gormuyorum genelde ama 1-2 yilda bir geldigimde "Evet lan, bunca sacmaligin arasinda bir de boyle bir sey vardi" diye hatirliyorum.
0
fortisvita
(02.07.20)
Chp'nin bir başka vaadide baş örtüsüne özgürlük getirmekti yine bir başka vaadi ülkedeki bütün fakirlere 600 tl maaş vermekti. Siz meselelere duygusal baktığınız için öyle düşünüyorsunuz. Tekel ürünlerine uygulanan sansür "özgürlükler" kapsamında değerlendirilemez. Devlet vatandaşını korumakla yükümlüdür. Ayrıca tekel ürünlerine uygulanan vergi türü tamamen caydırıcı niteliktedir.
0
acebi
(02.07.20)
Türkiye'de yapılan olumsuz herhangi bir değişikliğin geri alınmasına örnek aklıma gelmiyor. İktidar değişse de bu saçma uygulama başımıza kalır diye düşünüyorum. Şaka maka bu uygulamadan memnun olan, çoluğumuz çocuğumuz TV izleyip alkolik olacak diye düşünen bir kesim var. Ama sigaraya bir şey deneceğini sanmıyorum, onu mozaiklemeseler de kimsenin sesi çıkmaz.

Anayasa devlete gençliği kötü alışkanlıklardan koruma görevi veriyor da, bunun yolu evde anası babası püfür püfür sigara içerken televizyondaki sigarayı mozaiklemek değil.
0
wish i could find a way to disappear
(02.07.20)
(3)

Hamama gidilir mi?

pass
Belim kilitlendi. Sıcak iyi gelir diye düşünüyorum. Ama covid’ten dolayı emin değilim.
Belim kilitlendi. Sıcak iyi gelir diye düşünüyorum. Ama covid’ten dolayı emin değilim.
0
pass
(02.07.20)
yok ya nereye gidiyon abi hamam dediğin havasız yer, ayrıca covidden başka bir sürü hastalık kapanlar var.

geçen birisi spor salonundan uyuz kapmış onu anlattıydı başka bi yerde.

6 aydır tedavi görüyormuş geçmiyormuş çıldırıyorum kaşıntıdan diye anlatıyordu.
0
hem şişko hem deli
(02.07.20)
Sıcak duş ya da sıcak su torbasını deneyin. Hamam riskli bence.
0
kostüm çok güzel prenses misiniz
(02.07.20)
Sıcak su torbası + kas gevşetici merhem çözer belinizi. Hamam ile riske atmayın kendinizi
0
hakmut
(02.07.20)
(4)

tavsiye verir misiniz?

austenn
merhaba. yöneticiniz sizi sadece ekipteki arkadaşların sizin hakkınızdaki yorumlarına göre değerlendirirse ne yaparsınız? ekiptekilerden birisine hiç güveniniz yokken üstelik. bu arkadaş sürekli birbirimizin arkasından konuşur. yine yöneticiniz ekip arkadaşlarının sizinle ilgili rahatsız olduğu bir
merhaba. yöneticiniz sizi sadece ekipteki arkadaşların sizin hakkınızdaki yorumlarına göre değerlendirirse ne yaparsınız? ekiptekilerden birisine hiç güveniniz yokken üstelik. bu arkadaş sürekli birbirimizin arkasından konuşur. yine yöneticiniz ekip arkadaşlarının sizinle ilgili rahatsız olduğu bir konuyu yüz yüze görüşmektense, performans puanınızı düşük verirse bunun haksızlık olduğunu düşünür müsünüz? salt kötü yorumdan dolayı haksızlık olduğunu düşünmüyorum ben benim yorumumu, görüşümü almadan beni demotive edecek şekilde değerlendirmesi adil mi sizce? abartıyor muyum?
0
austenn
(02.07.20)
Ekibin degerlendirmesi daha adil olabilir ama burada ekip sadece birlikte çalıştığın insanalr değil bi de iş yaptiklarin
0
seyyar satıcı
(02.07.20)
bence abartmiyorsun, ben olsam yoneticimle konusurdum.
0
in vino veritas
(02.07.20)
bu ekipteki sinsinin adı ş ile mi başlıyor yoksa ahahsh
ağırlığını koy usulünce. bu çıyanlar başka türlü ısırmaktan vazgeçmezler.
0
pelovann
(02.07.20)
Abartmıyorsunuz, haklısınız. Hiç etik bir davranış değil. Yöneticimle konuşurdum +1
0
kostüm çok güzel prenses misiniz
(02.07.20)
(12)

sevgilinizin yüzmekten nefret etmesi ayrılık sebebi midir?

Transa
birlikte olduğunuz kişi denizden nefret etse, hiç yüzmese bu sizin için ayrılık sebebi midir? (size karışmıyor hiçbir şekilde)
birlikte olduğunuz kişi denizden nefret etse, hiç yüzmese bu sizin için ayrılık sebebi midir? (size karışmıyor hiçbir şekilde)
0
Transa
(02.07.20)
tek başına cevap vermek zor yani yüzme sevmiyorsun haydi hayırlı işler denilmez. ama bir negatif etki olur.

flört döneminde bu açığa çıkacağı için benim durumumda o iş ilişkiye dönmeyebilir. ben 6 yaşımda öğrendim yüzmeyi. denizi çok severim. geçen yaz tüplü dalışa başladım. denizi sevmeyebilir, ama deniz kenarında benimle oturursa bir nebze. yok ama hiç mayo bile giymem, tekneye gelmem vs ise, o iş yürümez zaten.

yüzme bilmiyor olabilir, ayağını sadece suya sokuyor olabilir ama nefret derecesinde. zor.

karışsa zaten olmaz :D.
0
fezagezgini
(02.07.20)
ayrılık sebebi değil hoşgörü sebebidir. senin denizi çok sevmene rağmen sana karışmaması da bu sebeptendir.
0
foolrules
(02.07.20)
deep turkish web'de denildiği gibi : Sen Kafayı sıyırmışsın

"donunuz denizde çok çabuk renk atıyorsa bu sizin için dondan ayrılık sebebi midir?" diye mi soruyorsun hocam bu nasıl soru? :D

ister sevsin ister sevmesin ne alaka yahu? içinizde nasıl baskıcı bi ruh var? en ufak farklılığınız olan kişiye tahammülüm olmasaydı da bunu umursamazdım
0
avatar is back
(02.07.20)
denizi sevmemek başka bir şey, nefret etmek başka bir şey.
o yüzden "malmış bu" deyip, arkama bakmadan kaçardım.
0
masseter
(02.07.20)
Phelps'in adı bir süre boyunca Avustralyalı yüzücü Amanda Beard,sonra Avustralyalı yüzücü Stephanie Rice ile anılsa da daha sonra gerçek kız arkadaşının 2007 Miss California güzeli Nichole Johnson olduğu tüm basına yayıldı.

Nichole de büyük ihtimalle birincilik konuşmasında dünya barışı isteyip, gülerek ben yemek yapmayı bilmem ki diyen kız gibi bişeydir.

Yanisi, reis bile sonunda pes ettiyse bize böyle bir şeyi diretmek düşmez hacı. Phelps'e bunu yapan hayat bize neler yapmaz.
0
onemoremile
(02.07.20)
avatar is back +1

Sevgilinizin mesleği cankurtaranlık, deniz adamlığı falan değilse sorun yok bence.

Siz denize girmek istediğiniz halde sevgiliniz sizinle deniz tatiline gelmiyor, sizin arkadaşlarınızla deniz tatiline gitmemenizi istiyor, denize giderseniz bütün zamanını somurtup günü zehir ederek geçiriyor... gibi durumlar varsa ayrılık sebebidir ama burada da sebep kişinin deniz sevmemesi değil, çok başka şeylerdir.
0
kobuzchu kiz
(02.07.20)
Sevgililik, ayrılık vs bunlar böyle şeyler değil ya. Çok şaşırdım soruyu okuyunca.
0
elorelia
(02.07.20)
Denize bi tek yüzmek için girdiğimden ve yüzme aktivitesini de tek başıma yaptığımdan benim için ayrılık sebebi olamaz. Sanırım denize günübirlikçi gibi girip top falan oynayanlar için geçerli bi sebep olabilir :D
0
superfluid
(02.07.20)
yüzmekten nefret ediyor diye ayrılmam tabii ama bu tür şeyler çok heves kırıcı oluyor.
0
anais
(02.07.20)
Yani 14-15 yaşında değilsem, değildir.

Eloria çok güzel söylemiş; ilişki, sevgililik böyle şeyler değil gerçekten. Ben de yüzmeyi, denizi çok severim de sırf erkek arkadaşım yüzmeyi sevmiyor diye ayrilmayı düşünseydim oturup kendimi bir sorgulardim.

Ancak kamptan kampa koşan milli yüzücü olurum ya da ne bileyim erkek arkadaşım sürekli denize gidemezsin vs diye beni kısıtlamaya çalışır, o zaman sorun olurdu.
0
fraise
(02.07.20)
İnsanların birinden ayrılma eşiği ne kadar düşük olabiliyormuş, ilginç geldi. Hayır ayrılık sebebi değildir benim için.
0
kostüm çok güzel prenses misiniz
(02.07.20)
Bence sen boşver denizi sevmemesini de niye gözünün üstünde kadın var de ayril. Zaten buna niyetlenmisisn
0
seyyar satıcı
(02.07.20)
(10)

30 dan sonra estetik yaptırılır mı?

damladamla
Zaten 30 a kadar beklenmiş ne gerek var mı?
Zaten 30 a kadar beklenmiş ne gerek var mı?
0
damladamla
(01.07.20)
30dan sonra yokuş aşşa vurdur gitsin zaten ne estetiği?

30 dedin mi kim bakar sana?
0
duyurukullanıcısı
(01.07.20)
yani... o yaştan itibaren bir gözün mezarda olacak. gerek yok.
0
malheiros
(01.07.20)
İroni yapılıyordur diye umuyorum.

Seni rahatsız eden bir şey varsa yapılır.
0
kisa
(01.07.20)
Kefen paranı estetiğe verme, yazıktır.
0
elorelia
(01.07.20)
Her yaşta yaptırılır.. Kişiyi mutlu edecekse yaşın hiç önemi yok.
0
kostüm çok güzel prenses misiniz
(01.07.20)
gerek yok bence 30dan sonra
0
eyeinthesky
(01.07.20)
E asıl 30 dan sonra yaptıracaksın?
Yukarıdakiler bence de ironi yapmış olmalı.

18e kadar olağandışı görüntüler hariç zaten kimse önermiyor.
E aradaki süreçte de belki koşullar uygun değildi, paran zamanın yoktu vs.

Yaptır tabiili hemen. Ne alaka.
Arkadaşlar ajda pekkan başka bir ülkede mi yaşıyor iyi misiniz hahaha :D

Yani senin sorun muhtemelen bunca yıl taşıdığın bir görüntüyü değiştirmek üzerine ajdayla ilgisi olmayabilir ama yani estetik zaten genç işi bir olay değil yani onu demek istiyorum.
0
jimjim
(01.07.20)
Tam kaportayı toplatma zamanı bence asşldkaş. Param olsa bazı şeyler yaptırırdım ben mesela.
0
inawen
(01.07.20)
Valla annem 50 yaşında burnuna estetik yaptırdı; niye olmasın ki?
0
fraise
(01.07.20)
Seni daha iyi hissettirecekse 20'de de yapılır 80'de de. Toplumun göreceli kalıplarına kapılmamak lazım.
0
pass
(02.07.20)
(14)

how i met your mother gibi bol sezonlu ama 20 dklık bölümleri olan dizi

nahtoderfahrung
önerisi lazım. var mı tavsiyeleriniz.
önerisi lazım. var mı tavsiyeleriniz.
0
nahtoderfahrung
(01.07.20)
will and grace
friends
modern family
seinfeld
the big bang theory
0
blatta hiberna
(01.07.20)
two and a half man

the big bang theory

friends

That '70s Show

modern family
0
kljgslsdkjsd
(01.07.20)
big bang theory
0
Improbable
(01.07.20)
friends izlemeden ölme.
0
matilda
(01.07.20)
scrubs
0
freebird5406_2
(01.07.20)
Eski dizileri severseniz Cheers
0
kobuzchu kiz
(01.07.20)
brooklyn nine nine
0
jelly bear
(01.07.20)
brooklyn 99 <3
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(01.07.20)
Californication
0
Amory Lorch
(01.07.20)
It's Always Sunny in Philadelphia
The Office
0
kostüm çok güzel prenses misiniz
(01.07.20)
the big bang theory +1
0
fezagezgini
(01.07.20)
married with children
0
in vino veritas
(01.07.20)
seinfeld
0
mikahakkinen
(01.07.20)
seinfeld izlemeyeni dövüyorum, izlemedi iseniz haber verin dövmeye geliyorum.
0
proteus
(01.07.20)
(9)

Mekanlara gitmeye başladınız mı? Ne kadar normalleştiniz?

ms brownstone
Ben 3.5 aydır en fazla markete gidiyorum o da haftada 1 kez falan. Aslında sağlık sektörünün içinde olunca zaten hep riskli alanda ve kalabalıktaydım zaten corona da oldum 2 ay önce ajsjs. Ama hiçbir şekilde gidip de avmdir kafedir gezmedim oturmadım. Bu süreçte sadece 3-4 kez sevdiğimiz birkaç meka
Ben 3.5 aydır en fazla markete gidiyorum o da haftada 1 kez falan. Aslında sağlık sektörünün içinde olunca zaten hep riskli alanda ve kalabalıktaydım zaten corona da oldum 2 ay önce ajsjs. Ama hiçbir şekilde gidip de avmdir kafedir gezmedim oturmadım. Bu süreçte sadece 3-4 kez sevdiğimiz birkaç mekana sipariş verip onları da kapıdan alıp evde ya da dışarda açık alanda yedik. Ama bakıyorum herkes dışarda yemek yiyor gayet. Alışverişler yapılıyor mağazadan mağazaya. Eve kapananlar olarak çok azınlıkta kaldık gibi hissediyorum.

Bugün de aylar sonra bir yere gidip pizza yiyesim geldi. Zaten gidersek beraber yaşadığım kardeşimle gideceğimiz için yakınımızda kimse olmayacak yine ama yine de şu durumda birçok insanın yaptığını yapıp sorumsuzca dışarı çıkmak kötü hissettiriyor.

Sizler ne durumdasınız? Avm, kafe, pub falan böyle yerlere gitmeye başladınız mı? Sizce sırf zevkine evden çıkılır mı şu zamanda?
0
ms brownstone
(01.07.20)
normalleşmedim. Hükümetin elinin değdiği hiçbir veriye güvenmemekle birlikte, -nacizane görüşüme göre- üzerinde oynanmış verilerde dahi günlük koronavirüs vaka sayıları 2 ay öncesiyle aynı. www.worldometers.info

risk grubunda olan ve görüşmek durumunda olduğum insanlar var. tablo böyle devam ettiği sürece de normalleşmeyeceğim.
0
cern de cayci olmak vardi
(01.07.20)
mekanlara anca sonbaharda falan gideriz herhalde, zaten konser falan da yok.

onun dışında bisikletle dolaşıyoruz ve diğer insanlardan uzak bir şekilde göztepede soluklanıyoruz.
0
redeath
(01.07.20)
sevdiğim mekanların açık alanları olanlarına gitmeye başladım ufak ufak, zaten hepsi gerekli önlemleri almışlardı. ben artık sorumsuzluk kısmını geçtim. artık herkes sokakta ve bilinçli davranmanın getirdiği hiçbir şey yok. önceden dışarıya zorunluluk olmadıkça çıkılmıyordu, çıkmayarak zorunluluktan çıkanları tehlikeye atmamış olacaktık. şimdi ise herkes dışarıda ve benim çıkıp çıkmamam sadece kendi sağlığımı ilgilendiren bir durum haline dönüştü. mevcut durumda virüse yakalansam bile atlatacağımı düşündüğüm için bundan da korkmuyorum.

ha, yine de her fırsatta çıkıyor değilim. ama bu kadar insanın keyfine göre hareket ettiği durumda artık benim de hayattan keyif almaya başlamam lazımdı, üzgünüm. zaten çok zorlandım bu süreçte ve bu gidişle yazın tamamı riskli geçicek. sonrasında okullar açıldı, sonbahar derken virüs daha etkili olmaya başlayacak. bu kadar insanın umursamadığı durumda 8-9 ayımı eve kapanarak geçiremem. yaptığım da eskisi gibi çıkıp gezmek değil zaten.

sektörden biri olarak daha iyi yorumlarsınız belki, toplum bağışıklığını güçlendirme yöntemi olarak insanların bu virüsü kapacaklarsa da sonbahar, grip sezonu gelmeden kapıp bağışıklık kazanmalarının mantıklı olacağını söyleyenler de var. çünkü ne yakında aşı görünüyor ne de kendi kendine yok olacak; elbet bir gün kapacağız bu mereti. hastane kapasiteleri dolmasın diye bekledik çıkmadık, şimdi de vaka sayısı sıfır olsun diye beklersek daha çok bekleriz gibi geliyor bana.

mesela sinemaya da gitmeyi özledim ama açılsa da gitmem. keza berbere gitmiyorum, evde çözdüm o işi, gitmeye de niyetim yok. bazı riskler alınabilir durumda, bazıları değil; herkesin kendi bilincinde, ihtiyacına göre bunları düşünmesi gerekiyor bence.
0
Bruce
(01.07.20)
gidecek birilerini bulsam kafelerden, avm'den çıkmam valla hiç umrumda değil. çok sıkıldım.
0
diffarentiationation
(01.07.20)
hafta sonu sınava girdim :) sınav günü mekanlar kapalı olduğu için bir saat bekleyip bir mekanda yemek yedim, mekanın tek müşterisi bizdik ve daha önce kimse gelmemişti en azından o gün için o yüzden içim rahat. mekanın açık yerindeydik. avm değil fakat birkaç mağazaya girmek zorunda kaldım. toplu taşımaya hala binemiyorum fakat bunların hepsine özel araçla gidebiliyorsam gidiyorum. yeşillik yerlerde takılıyorum bu arada. bruce +1
0
black holes in the sky
(01.07.20)
Ben normal takılıyordum ama arkadaşlar eve falan geliyordu. Yani biz arkadaşlarla hep takılmaya devam ettik, kasmadık öyle çok fazla. Ama mekana gitmem, hastalıktan değil eski tadı yoktur be gidip napcam.

kadıköy'de normal zamanalrda epey kalabalık olan bir meyhanede çalışanı aradım. hep gittiğimiz bir yerdi, boş ya kimse gelmiyor falan dedi. Ben eğlencesine, başka insanları görmeye, hoplamaya zıplamaya gidiyorum. Başka insan yoksa evin içinde de zıplıyor, sonra sabah alt komşudan özür diliyorum yani :D
0
eazy
(01.07.20)
Kapalı alanlara mümkün olduğunca gitmemeye çalışıyorum. Bir ihtiyacım varsa online alışverişle hallediyorum. Arkadaşlarımla açık havada parkta oturuyoruz, kendi çayımızı getiriyoruz. Korkuyorum halen. Çoğu insan salış moduna geçti, hızlı bir normalleşme yaşıyoruz bence. O yüzden güven vermiyor bana ortalık:(
0
kostüm çok güzel prenses misiniz
(01.07.20)
mahalledeki kafede açık havada bir iki kez oturduk. markete zaten gidiyorduk. onun dışında evdeyiz hala. spor salonu açıldı ama erteledik.
0
chavezding
(01.07.20)
bazı işlerimi halletmek için gerektiğinde çıkıyorum, halledip dönüyorum.
sosyalleşmiyorum yani, gereklilikten çıkıyorum.
marketlere girmiyorum.
mağazalara da girmiyorum, ihtiyaç olduğunda sadece ufak tefek dükkanlardan alışveriş yapıyorum.
kuaföre falan da gitmiyorum.
çevremdekiler de öyle, sadece mecburiyetten çıkıyorlar.

herhangi bir mekana gitmedim, gitmeyi istesem de henüz gitmemem gerektiğini düşünüyorum.

zaten yaklaşık 15 yıldır home office çalışan biri olduğum için bu süreçte hiç zorlanmadım.
bu yazı böyle geçireceğim gibi görünüyor.
kendime odaklandım, içime döndüm.
o şekilde değerlendiriyorum bu süreci.
0
blatta hiberna
(01.07.20)
(23)

siz olsanız ne yapardınız?

9kuyruklukedi
babam yağlanmaya bağlı karaciğer yetmezliği nedeniyle siroz hastası. son 2 haftadır durumu ciddi ve yoğun bakımda. doktorlar kadavradan nakil bekleyecek zamanı olmadığını, canlı nakille yaşama şansı olabileceğini söylediler. ben de kan grubumuz uyduğu için canlı donör olmaya karar verdim. ben tetkik
babam yağlanmaya bağlı karaciğer yetmezliği nedeniyle siroz hastası. son 2 haftadır durumu ciddi ve yoğun bakımda. doktorlar kadavradan nakil bekleyecek zamanı olmadığını, canlı nakille yaşama şansı olabileceğini söylediler. ben de kan grubumuz uyduğu için canlı donör olmaya karar verdim. ben tetkik sonuçlarımdan ya da psikiyatrik durumumdan elenirsem aynı sürece abim başlayacak.

bugün kan testleri sürecim başladı ve psikiyatrla konuştuk.
alıcı kişi babam olduğu için duygusal düşünüp duygusal karar verdiğimi,
mantık çerçevesinde bir karar vermemi,
aile yatkınlığı söz konusu olduğu için ileride abim de siroz olursa ona olası donör olma şansımı yitireceğimi,
benim için hayati risk yüksek olmasa da gövdemde ekteki gibi bir izim olacağını,
babamın masada kalabileceğini ya da vücudunun karaciğeri kabul etmeyebileceğini,
babamın benden aldığı organa iyi bakıp bakmayacağına emin olup olmadığımı sordu ve bana biraz düşünme süresi verdi.

bu son soru beni kararımla ilgili şüpheye düşürdü. babam aslında kendisine hiç iyi bakmadığı, en basitinden bir tuz diyetine bile uymadığı için bu aşamaya geldi.

benden aldığı karaciğerle yaşama tutunduktan sonra yine dikkatsiz davranarak kısa sürede vefat ederse boşu boşuna bıçak altına yatmış olacağım. diğer yandan da bunun kıymetini bilip çok dikkatli yaşar mı bilmiyoruz. evdekilerin görüşü "dikkat eder artık herhalde" şeklinde. şu an bilinci yerinde olmadığı için onunla bu konu hakkında bir şey konuşma şansım yok. henüz 66 yaşında olduğu için yaşamasını da istiyorum.

bu ihtimaller dahilinde siz olsanız ne yapardınız?
0
9kuyruklukedi
(29.06.20)
ya bu kadar zor sormayın. kedi falan sorun. onlar kolay.

zor karar. benim peder bey böyle riskli bir ameliyat geçirdi ama kendisine baktı. oturun konuşun bence. gözlerinden vs anlarsınız.
0
duyurukullanıcısı
(29.06.20)
Babanız da olsa bu şahsi bir konu ve kendi sağlığından öncelikle kendisi sorumlu. Ani bir kaza ve ihtiyaç vs. gelişse belki fakat yıllarca sağlığı hakkında sorumlu davranmamış bir kişi var ortada. Ve sırf aile bağları sebebiyle genç bir birey sağlığını tehlikeye atmak zorunda değil.
0
dougsampson
(29.06.20)
babanızla neyi konuşacaksınız. verme der büyük ihtimal sizin için.

ben olsam verirdim.
0
fezagezgini
(29.06.20)
soru çok zor. allah kolaylık versin.

babam kendine iyi bakmayacak bile olsa ben ilerde keşke dememek için verirdim büyük ihtimalle, ama şu an bile bu kararımdan memnun değilim :/
0
benaslinda
(29.06.20)
Tereddütsüz yatardım ameliyat masasına. Gerekçe istersen sıralayabilirim.
0
pass
(29.06.20)
Ben büyük konuşmayayım ama vermezdim. Anne baba çocuğuna vermeli ama çocuklar büyüklere vermemeli diye düşünüyorum. Bizim tanıdık geçenlerde böbreğini verdi babasının vücudu kabul etmedi böbrek çöpe gitti şimdi çocuk tek böbrek devam ediyor hayatına.
0
sta
(29.06.20)
Ben veririm hiç tereddüt etmeden ama bu burda sorulacak bir soru değil bence; kendi içinizde düşünmelisiniz. Her ailenin dinamigi farklı, her bireyin zihnindeki aile tanımı farklı. Bizim yorum yapmamız doğru degil.
0
fraise
(29.06.20)
"ya değmez boşver yası olmus 66, zaten kendine iyi bakmamış hele ameliyata girersen kocaman bir iz kalacak; sonucta, iz buyuktur babanın hayatı" denmesini mi bekliyorsun? bosu bosuna bıcak altına yatmıs olmayacaksın babanı kurtarmak icin elinden geleni yapmıs olacaksın organı kabul etmezse yapacak bir şey yok ama kabul eder ve devam edebilirse kendine dikkat etmesi için gerekli konusmaları yapar inisiyatifleri alırdınız. umarım abin bu kadar "mantıklı ve gercekci" bakmaz olaya.
baslıktaki soruna cevap olarak ben iki sn. dusunmeden verirdim, babamı kurtaracak olsa canımı bile verirdim.
0
anna sun
(29.06.20)
-Hayatta olan birinin hayatını kaybetmesini engelleyeceksin. .
-Hasta olmayan birinin hayatını kurtarma ihtimalin var ama ya ihtiyacı olmazsa?
-Böyle bir ihtimal sözkonusuysa önlemi önceden almak çok daha efektif olacaktır. Ayrıca ona uyup uymayacağına da emin olamazsın. Risk kere risk.
-Kaybettikten sonra her şeye rağmen çabalamadığın için pişman olursan?
-Ayrıca bizzat yaşadığım bazı olaylar sayesinde doktorlara olan güvenimi tamamen kaybetmiş durumdayım. Riskleri çok büyük korku senaryoları haline getiriyorlar.
-Kızından karaciğer alan siroz hastası bir tanıdığım yıllardır sağasağlam.
-Ayrıca babanın senden alacağı organa iyi bakıp bakmayacağıma senin emin olman ya da olmaman neyi değiştirecek acaba? Bu çok saçma bir soru olmuş. Bu sorunun babana sorulması gerekir. Ayrıca baban ya değişecekse? Psikiyatra çok kuruldum şu an.
0
pass
(29.06.20)
-Ayrıca 66 ne abi yaş mı? Gencecik adam ya. 100 olsa anca yaşardım bu tereddütü.
0
pass
(29.06.20)
1 saniye dusunmezdim, salise bile dusunmezdim. 66 yasinda genc bir adam, ve % 1 bile olsa onu kurtarma sansim olsa sonrasini asla dusunmezdim.
0
oscar
(29.06.20)
Karaciğeriniz zamanla kendini toparlayacak sonuçta ve elinizde babanızın hayatını kurtarma şansınız var. Babamın akciğerinde sorun var, nakille olsa salise düşünmem verebileceğimin en fazlasını veririm.
0
boyalı kuş
(29.06.20)
Baban masada yatıyor sen hesap kitap yapıyorsun,bakarmiş bakmazmış diye düşünüyorsun,üzüldüm babanın adına.
0
duptıs
(29.06.20)
Şüpheye düşmeniz çok normal. Endişe yaşamanız, hem kendinizi hem kendi geleceğinizi düşünmeniz kadar normal bir şey yok. Asıl gözü kapalı karar verseniz anlamsız olurdu.

Bu konuyu aslında ailenizle oturup konuşmanız gerekli. Özellikle de abinizle. Belki kendisi bu konuda daha kararlıdır. Belki kendisi donör olabilir. Ya da size fikir verebilir, destek olabilir. Belki gönüllü başkasını bulabilirsiniz.

Babanızı bir yabancı olarak düşünürseniz, siz bu şekilde bir yabancının sevdikleriyle daha uzun süre geçirmesine yardım edeceksiniz, sizin sayesinde bir aile beraber aynı masada oturup gülüşebilecek.

Ek olarak bu duyuruda sizi olumsuz eleştirenler, beklemeden hemen bıçak altına yatacağını düşünenler bile aynı sizin gibi bir olay yaşasalar eminim böyle endişe ve kararsızlık yaşayacaklardır.
0
GoodMorningTeacher
(29.06.20)
Bu sounun cevabi sizde.

Sessizlikte oturup, kalbime sorardim. Baskasina sormak sorumluluk almamak demek cunku.
0
janderzel zartanyan
(29.06.20)
Çok geçmiş olsun, zor bir durum. Kararsız kalmanız o kadar normal ki, empati kurabiliyorum. Kendi ameliyatım için fazlaca düşünmüştüm benim dışımda kimse etkilenmeyeceği halde. Kendinize şunu sorun, eğer vermezseniz ve allah korusun babanıza kötü bir şey olursa ne hissedersiniz? Bir de verdiğinizde ve babanız sağlığına kavuştuğunda (ve sonrasında çabalarınızla sağlığına dikkat ettiğinde ) ne hissedersiniz? Bu hisleri terazinin kefelerine koyun, yüreğinize kulak verin.

Böbrek nakline nazaran karaciğer nakli daha kolay oluyor sanırım. Kolay derken karaciğerinizi tamamen vermemenizi kastediyorum. Bu açıdan da düşünün. Bu arada benim de ameliyat izim var ama emin olun sağlık daha baskın geliyor.

Dualarım sizinle, tekrar çok geçmiş olsun. Umarım en hayırlısı olur hem siz hem babanız için.
0
kostüm çok güzel prenses misiniz
(29.06.20)
Ben olsam dusunmezdim
0
Kirmizibavul
(30.06.20)
yaşadığın durumun oldukça zor olması sebebiyle böyle bi soru sorma ihtiyacı hissettiğini düşünüyorum. burada söz konusu herhangi bir insan değil, söz konusu insan senin baban. yani seni bu dünyaya getiren 2 insandan bir tanesi. birkaç hafta önce babam merdivenlerden düştüğü için kürek kemiğini kırdı ve onu ambulansla acile yetiştirdim. o günden beri düşünüyorum ya bu kadar şanslı olmasaydık ve onu oracıkta kaybetseydik diye. inan elimde olan olmayan ne varsa vazgeçer babamı seçerdim. sen şanslısın şöyle bir durumda babanı seçme veya seçmeme hakkın var. ya böyle bir hak olmasaydı? ya doktor sana yapabileceğiniz hiçbir şey yok, bekleyeceğiz deseydi ümitsiz bir şekilde? hiç demez miydin ya keşke yapabileceğim bir şey olsaydı da yapsaydım diye. hiç içinden geçirmez miydin kredi çekip daha iyi bi doktora götürsek diye? görselliğe takılmanaysa bunlar içerisinde gerçekten anlamadım. arkadaş iz dediğin nedir ya? yazın arkadaşlarınla gittiğin plajda hoşlandığın kız "aa o ne öyle ya ne izi" deyip dalga geçmesinden falan mı korkuyorsun? maddeye tapmayın arkadaşlar. somut şeyler geçicidir. sevgiye inanın.
0
melina
(30.06.20)
Oldukça zor bir karar. Kararı mümkün mertebe kendiniz almaya özen gösterin. Babanız için geçmiş olsun.
0
mobydick
(30.06.20)
babanla aranızdaki ilişkinin dinamiğine göre değişir.

eğer baban siroza alkolden yakalandıysa ve kendinisine bakmadıysa ilişki dinamiğinizde çok yoksa ya da orta az ise ben vermezdim ama bu benim düşüncem normalde de benim babamla aram pek yoktur belki de ondan bu kadar net bi cevap verebildim.
0
hakyememyemekyerim
(30.06.20)
Çapraz sorguda gibi salt mantık üstüne kurulu sorularla karşılaşınca insan kendinden şüpheye düşebiliyor. Çünkü çok duygusal bir modda gitmiştim. Hadi önlüğü giy deseler giyecek moddaydım. Az çok nesildaş ve benzeşen insanlar olarak burada toplandığımızı düşünüyorum ve fikirleriniz benim için önemliydi. Karar vermemiş olsam gidip ben gönüllüyüm demezdim zaten; hem yazdıklarınız, hem ailemle konuşmalarım, hem kendimle yaptığım iç muhasebe ile bana en iyi hissettiren kararı vereceğim. Teşekkür ederim tüm yapıcı cevaplarınız için.
0
🌸9kuyruklukedi
(30.06.20)
Pişman olmayacaksın :) geçmiş olsun.
0
pass
(30.06.20)
Elimden geleni yaparım.

Babam verilen ikinci şansı da kullanamazsa bile en azından içim rahat olur, çünkü verebilecekken o şansı sunmuş olurum.
0
marla is in my head
(30.06.20)
(3)

Fobi tedavisi

ya ben lan neyse
burada söylersem linç yiyeceğim bir fobim var.dışarı bile çıkamıyorum neredeyse.zaten piknik, park gezmesi 0.işin garibi olması gereken de bu gibi geliyor ama kendime ve aileme zaman zaman illallah geliyor.eğer ilaç falan kullanacaksam hiç girmeyeyim ama çare arıyorum.not: korona vs. değil.
burada söylersem linç yiyeceğim bir fobim var.

dışarı bile çıkamıyorum neredeyse.

zaten piknik, park gezmesi 0.

işin garibi olması gereken de bu gibi geliyor ama kendime ve aileme zaman zaman illallah geliyor.

eğer ilaç falan kullanacaksam hiç girmeyeyim ama çare arıyorum.

not: korona vs. değil.
0
ya ben lan neyse
(28.06.20)
Psikoterapi ile fobilerin üstesinden geliniyor diye biliyorum. Psikolog desteği alabilirsiniz.
0
kostüm çok güzel prenses misiniz
(28.06.20)
kedi mi?
0
not dark yet
(28.06.20)
Söyle söyle, kızmayacağız. Sonuçta bu bir fobi, nefret değil.
Mesela ben uçan böcek, arı, güve vb’den ölümüne korkuyorum ama kedilere köpeklere sarılıyorum. Uçanları asla öldürmem, öldürülmelerine müsaade etmem ama bulunduğum yere gelince orayı bağrış çağrış terkederim.

Terapiyle yenebilirsin. Şu aralar çoğu terapi online gerçekleşiyor evden çıkmadan halledersin(*swh)
0
megalomaniac
(28.06.20)
(6)

sonradan başlayıp öne geçilen durumlar

marul hirsizi
var mı böyle serüvenleriniz. herhangi bir konuda.
var mı böyle serüvenleriniz. herhangi bir konuda.
0
marul hirsizi
(28.06.20)
Liseye başladığımda ingilizce bilmiyordum, ilk sene hazırlık vardı, ilk bir ay bayağı eziklendim, en kötü notlari ben alıyordum. Sonra birden düzelmeye başladı, sonra iyi, çok iyi, en iyi oldum. Şimdi hala o zamanlarda öğrendiğim İngilizcenin ekmeğini yiyorum.
0
epistemic_regress
(28.06.20)
Lise sona kadar da geometriyi hic anlamamıştım, universiteye hazırlanırken bir arkadasimin yardımıyla çözdüm. Sınavda full yaptım, hala çok severim geometriyi.
0
epistemic_regress
(28.06.20)
Pilavı tutturmak. Lapadan, kuru pilava varan serüvenim oldu. Artık hiçbir ölçü kullanmadan göz kararı şehriye pirinç ve su ile tane tane pilav yapabiliyorum.

Bir de lise 1' de matematiğin ilk konusu mantıkti. Sene sonuna kadar mantığı anlamamıştım. Kendimi mantıksız bir gerizekalı gibi hissediyordum :) Tabi sonra aslında çok basit olduğunu görünce testleri fullemeye başladım.
0
Amaranta ursula
(28.06.20)
Uzun bir süre kimyagerlik yapıp bir sabaah vazgecip istifa edip ,istanbulu terkedip öğretmen oldum,kısa bir sürede şehrimde başarılı diye bahsedilen(söylemesi ayıp söylicem ,:)
Öğretmenlerden biri oldum.
0
chemnil
(28.06.20)
Satranci 27den sonra ogrendim, simdi usta oldum. Beni satranc bilmiyor diye ezikleyenleri 3 dakikada tokatliyorum artik. Tavlayi da ogrenecem insallah baslasam sonrasi gelir ama hayirlisi:)
0
neverletyougodown
(28.06.20)
Ortaokul zamanlarımda matematik denilince karnıma ağrılar girerdi. Lisede kırdım bunu şimdi iyi anlaşıyoruz kendisiyle:) Bir de ingilizce seviyem eksilerdeydi, üni hazırlıkta epey geliştirdim, halen yolum var ama iyi ilerlemişim diyorum baktığımda.
0
kostüm çok güzel prenses misiniz
(28.06.20)
(24)

Çevrenizde evli ve mutlu çiftler var mı?

GoodMorningTeacher
Son yıllarda çevremde çok fazla boşanan, sürekli kavga eden, birbirinden şikayet eden çift var. Bu çiftlerin yaşları 27-35 arasında. Kimisinin evliliği daha beş seneyi dahi doldurmamış. Ama aralarındaki iletişim korkunç bir hale gelmiş. Eğitim ve kariyer açısından ülke geneline göre çok iyi seviyede
Son yıllarda çevremde çok fazla boşanan, sürekli kavga eden, birbirinden şikayet eden çift var. Bu çiftlerin yaşları 27-35 arasında. Kimisinin evliliği daha beş seneyi dahi doldurmamış. Ama aralarındaki iletişim korkunç bir hale gelmiş. Eğitim ve kariyer açısından ülke geneline göre çok iyi seviyedeler. Çoğunun arasında kültür farkı da yok. Hele çocukları henüz 4 yaşına bile gelmemiş çiftlerin kavgaları daha korkunç oluyor.

Artık evli ve mutlu çift sayısı bir elin parmaklarını geçmiyor gibi. Bu insanlar kavga etmek, boşanmak için evlenmiyor ama bu hale gelmeleri dramatik değil mi? Çok üzücü.
0
GoodMorningTeacher
(25.06.20)
Çevrenkelier belki farklıdır ama ben bunu "6,ay içinde tanışıp evlenmeye" bağlıyorum.

6 ay tabi lafın gelişi. Bir insanı tanımak için hem yıllar geçmesi gerekiyor hem de birçok durumu birlikte yaşamış olmak gerekiyor.

Ama çoğu kişi, kısa bir sevgililik döneminden sonra evleniyor. Çünkü sanıyorlar evlilikte sevgililik gibi neşeli bir oyun. Her günleri öyle geçecek sanıyorlar. Sonra da gerçekle çat çat yüzlerine vurmaya başlayınca her iki taraf da afallıyor, çirkibleşebiliyor vsvs.
0
sorularimicinfeykhesap
(25.06.20)
ben hic gormedim acikcasi.

bir hizla evlenip mutsuz oluyorlar. bosanan cok var. 22-30 yas arasi cok.
0
baldan kaymak
(25.06.20)
Evli insani tanimasam bile genel ifadesinden anliyorum artik. Mutsuz, bezgin bi ifade.
0
msb
(25.06.20)
çevremde mutlu olan var.
genç olan, söylediğiniz yaş aralığında bir tane.
ileri yaşlarda daha fazla çift var mutlu olan.

mutsuz olanların durumu dramatik değil, çünkü zaten beklenen bir şey bu.
perşembenin gelişi çarşambadan belli oluyor genelde.
sorun evlilikte değil, insanların yaklaşımında.
0
blatta hiberna
(26.06.20)
Yok. Bir tane bile yok. 30 yıllık evlisinde de aynı bıkkınlık 5 senelik evli olanda da.
0
black holes in the sky
(26.06.20)
30 yaş altı evet mutsuz ve paylaşım cok az
Ama 30/35 civarı evliler daha iyi ya da stabil gibi.
0
chemnil
(26.06.20)
Hiç yok. Seks hayatları berbat.
0
kickboxer
(26.06.20)
Benim çevremde de durum kötü. Mutlu evlilikler az. Herkes hemen tanışıp evlenme derdinde. Bir yarış var da bizim haberimiz yok galiba. En çok üzüldüğüm de arada kalan çocuklar. Daha kendileri büyümemiş insanlar biran önce çocuk sahibi olma peşinde. Çok yazık.
0
kostüm çok güzel prenses misiniz
(26.06.20)
Ben bu konuda şanslı azinliktanim galiba; arkadaşlarım, ailem içinde evliliğini güzel bir şekilde idare eden çok insan var. İç dünyalarını %100 bilemiyorum tabii, her evlilikte olduğu gibi ufak tefek sorunları oluyordur ama birbirleriyle iletişimi olan, mutlu çiftler genelde yakinimdakiler. Bunu empati yeteneğine bağlıyorum ben. Empati, sevgi ve saygı bir ilişkide ne kadar fazlaysa o ilişki o kadar güzel şekilde ilerliyor. Çocuk konusunda da mesela; hiç çocuk düşünmeyen ve korkan ben bu çiftler sayesinde yavaş yavaş daha sıcak bakmaya başladım.

Ha hiç mi boşanan yok? 2 dayım birer yıl arayla boşandı; biri 30 yıllık evliydi, diğerı 4 yıllık. Ama sırf bu ikisine bakarak tüm çevremde evlilikler çok sorunlu diyemem.
0
fraise
(26.06.20)
Evlilik bir mutlu olma aracı değil ki zaten ? De facto olarak evliliği neden mutlulukla bir yazarlar anlamam.

Evlilik bir insanla aynı evi paylaşmanın maddi ve manevi olarak ibraz edilmesinden öte bir şey değil.
0
Avoiding The Puddle
(26.06.20)
en son evli bir arkadaşa sorduğumda %60 pişmanım demişti. %40 mutluluk da çocuk içinmiş.
0
tabudeviren
(26.06.20)
Benim çevremde mutsuz olan az ama çevremdeki evli erkeklerin yarıya yakını abaza. Kalan yarısının da bir kısmı aşırı görgüsüz. Hanımlarını tanımıyorum bu adamları nasıl çekiyorlar bilmiyorum belki onlarda öyledir. Çoğunluğu evliliklerinden memnun. Gelip evlenme diye kafa utuleyene boşan o zaman diyorum ağlamaya başlıyor.
0
Topalordek
(26.06.20)
bir hızla evlenip mutsuz olanlar konusunda herkes yazmış zaten ve fakat üniversitenin ilk yıllarından itibaren beraber olup, yedi sene sonunda evlenip bir sene sonra boşanan da var. zor işler.
0
ismim ibrahim
(26.06.20)
Ben varım.

Çünkü eşim en iyi arkadaşım, tek arkadaşım. Klişe bir tabir biliyorum ama ben zaten çok bir çevresi olmayan bir insanken, bir de başka bir şehre çalışmaya geldim. E tanıdık da kimse yok. Birbirimizden başka arkadaşımız da yok.

Bunu bozacak, huzur kaçıracak tek şey olarak çocuk yapmayı görüyoruz. O yüzden mesela çocuk yapmaya mesafeliyiz. Çünkü bahsettiğiniz gibi "evli ve mutsuz çiftler" genelde çocuklu çiftler oluyor. Çocuktan sonra bir yerde mecburi katlanmaya dönüyor olay.
0
akatreil
(26.06.20)
Valla ben memleketten çok uzak bir yerde yaşıyorum. Antalya'da çevremde bir sürü mutsuz çift var. Her gün kavga gürültü, tartışma. Antalya'da genel olarak herkes mutsuz gibi geldi bana
Fakat; yaşadığım yerde birçok mutlu çift var. Havasından mı suyundan mı bilemedim.
0
komando kani var bende
(26.06.20)
Bunlardan biri de benim. İki evlilik yaptım, biri 4 biri 3 yıl sürdü. Sanırım insanlar içinde büyüdüğü aile ortamını bekliyor, bulamayınca da hüsranla sonuçlanıyor. Bulmak da pek mümkün değil, jenarasyon farklı. Erkeklerde kabahat çoktur ama kadınların hiçbir şeye tahammülü yok. Maddi zorluk da buna dahil, kocalarının depresyona girmiş olmalarını bile ben bu dünyaya mutsuz olmaya gelmedim diye karşılayabiliyorlar. Entelektüel düzeyler hemen hemen aynı da olsa ev içinde farklılıklar batabiliyor bir süre sonra. Kadınlar ev işlerinde erkeklerin kendileri kadar becerikli olmalarını beklerken, erkekler ev işlerinin karı koca arasına girmesinden şikayetçi. Eşleri geçtim, aileler bile tahammülsüz, boşanırlar biter kafasındalar. Karı koca ikisinin de çalıştığı durumlarda yorgunluktan cinsel istek daha da azalıyor, ve bu mesafeleri arttırıyor. Bir taraf sürekli ilgi ve pohpohlanma beklerken diğer taraf yorulduğunda artık beni sevmiyorsunlar başlıyor. Tahammülsüzüz, en büyük problem bu. Ailenin kutsallığı da kalmamış üstelik. Biterse bitsine dönüyor iş. Bir şekilde olmuyor yani.
0
antihero
(26.06.20)
32 yaşındayım. izmir. Cevremde henüz mutlu bir evliliğe rastlamadım. Kendi annem babam/abimin evlilikleri ve arkadas cevrem dahil. Evliliğe olan yaklaşımım nihayete erdi sanırım. Evlenmeyeceğim.
0
tmm
(26.06.20)
ben bugüne kadar bir tane mutlu evlilik gördüm. bir gamer çiftti onlar da kafaları müthiş aynı çalışıyordu. başka da görmedim. geri kalanların hepsi sorunlu, hepsi problemli. tam olarak antihero'nun anlattıklarıyla dolu evlilikler.

evlenmeyin, gerek yok. saçma sapan bir kurum.
0
avianthem
(26.06.20)
Ben de çok kısa sürede tanışıp evlenen çiftlerde bunu görüyorum ya hemen boşanıyorlar yada ailelerinden eşinden felan mutsuzlugunu cok kolay dile getirebiliyorlar, ben ve eşim 3 yıldır evliyiz, üniversiteden beri beraberiz total 8 yıl, gayet arkadaş sevgili her şeyiz. Evlenince farklı bir insanlar karşılaşmadım, ve hiç konuşmasak bile gayet ne dediğimizi anlıyoruz. Bu işler sabır işi biraz da. Evlenmeden önce sevgiliyle mutlaka 2-3 tartışma yaşıcak kadar birlikte olunmalı. Tüm ortamlara girilmeli ve iki bireyde olgun olmalı çünkü bu iş sevgililinten öte biraz daha. Tartışma konusu ise şu şekilde ilk tartışmada cok muhim değil hemen biri alttan alır geçer ama 2-3 tartışmada artık insanın gerçek yüzünü görüyorsun o şekilde kabullenirsin veya etmezsin
0
esinikaybetmiscorap.
(26.06.20)
Var. Abim ve 3 kuzenim evli. Hepsi mutlu. Abimin 2 çocuğu var, bir kuzenin 1 tane çocuk. Hepsi mutlu, herkes mutlu.
0
put it in your appropriate place
(26.06.20)
Biz varız :)

Daha önce benzer konulara da yazmıştım. 15 senedir evliyiz , 1 gün bile eve ayaklarımız geri geri gitmedik , seve seve koşa koşa gittik hep. Huzur,güç bulduğumuz tek yer birbirimizin yanı oldu. Evlilik genel anlamda güzel bir şey mi ? Çevremde gördüklerimden çıkan sonuç asla değil. Bizim evliliğimiz güzel :)
0
synax
(26.06.20)
evde kardeşinizle nasıl tartışıyorsanız eşinizle de tartışıyosunuz arada. ama sıklığı ve şiddeti önemli. azcık tartışma çokça mutluluk var bizde.
0
xrated
(26.06.20)
benim 5-6 kişilik arkadaş grubumda herkes mutlu. ben nişanlıyım ne olacağını kestiremiyorum. evlilik çok zor bir şey. tahammülsüz, uzlaşmayı bilmeyen insanlar evlenirse ister çok sevsinler ister 10 sene çıkmış olsunlar o evlilikler yürümüyor. birçoğumuz da tahammülsüzüz aslında. kendimizi bu yönde geliştirirsek karşımızda da böyle olmayan biri olursa yürümemesi için ekstrem bir şey olmadıkça bir sebep yok bence. sevgi saygı onları saymaya gerek yok zaten.

sadece 1 çift bizde bir garip onları unutmuşum. 6 ay sonra uzak evlilik (atama memuriyet meselesi) olmasına rağmen boşanmaya falan kalktılar ki evlendikten sonra 1 kez görüştüler zaten. sorunları da şuydu: bunlar evlenmeden hiç bir ciddi konuyu konuşmamışlar. Resmen hayat görüşleri bile ayrı. Görünen köy olayı var mesela bunlarda da.
0
sanguine mcqaer
(26.06.20)
Kesinlikle sevgilimle 6 ay aynı evde yaşarım. Eğer hala herşey iyiyse ozmn evlenirim.

Şöyle diyim, gören herkesin hayran ötesi hayran olduğu, ben sormadan çevremin kendiliğinden sevgilin çok kaliteli çok düzgün çok harika biri deme gereği duyduğu über yakışıklı eski sevgilimden ayrıldım mesela. Hem de bitiren bendim. Aynı evde yaşamasam bilemezdim ama. Aşırı bencildi misal, aşırı tembeldi. Aşırı rahatına düşkündü. Hani herkes rahatına düşkündür hatta ben rahatıma düşkünlüğüm ile mehşur biriyim, ama sıkıya gelmem gerekiyorsa alasını yaparım. Ama o 7/24 rahatına düşkündü misal. Hatta son zaman, ya bundan çocuğum olursa ayvayı yedim diyecek bir duruma geldim. Ama dışarda gör ütüsüz kot bile giymez, gerekirse dışarı çıkmaz ama çıkacaksa jilet gibidir. Bir bakmışsın bütün haftasonu evde mahoş mahoş gezinen, sana kahrını çektiren adam kalkmış dışarı çıkacağı için ütüsünü yapıyor, şoka girersin. Harikadır yani dışarıdan. Bazen ben bile unutup diyorum, nasıl bıraktın mis gibi çocuğu diye, tabi bu düşünce 2sn sürüyor, sonra asıl olan karakteri aklıma geliyor of iyi ki bıraktın aferin kızım diyorum. Ev diyip geçmeyin öyle çok şey oluyor ki evde.

Kısacası yaşamadan bilinmiyor. Önce tadına varacaksın. Birkaç aşama kaydedilecek evde, sonra zamanla herkes artık kendi olduğunda hala herşey iyiyse tamam, hatta öylesini bulursan kaçırmayacaksın.

Eskiden insanlar seyahat edermiş ama artık tanıma yolu değil, seyahatler uzun süreli yol yapma serüvenleri.

Aynı evde yaşayacaksın. Budur.

Soruna cevap değil biliyorum ama böyle. Öyle 3 gün bende 4 gün kendi evinde de değil. G.t g.te yaşayacaksın arkadaşım aylarca aynı evli gibi. Ondan sonra o kişi ile evlenmeyi gözün yiyorsa, kesiyorsa canın istiyorsa evleneceksin.

Soruna kısa bir cevap verirsem çoğu ilişki dürüst değil çünkü. Konuaşamadıkları, ay bundan alınır mı diyecekleri insanlarla evleniyorlar. Sonra buraya gelip soru soruyorlar eşim bunu yaptı konuşsam mı ama nasıl diyeceğim alınır o öyle bu böyle olur. Eşimle bir konuyu konuşarak çözmek mümkün değil, konuşarak çözemiyoruz biz.... Ee napacaklar. İki seks yap halının altına süpür sorun gerçekten patlak verene kdr...

Ya da mesleği için evlen, evi arabası için evlen, güzelliği için evlen ee sonra??? Güzelliği ile sahip olduğu kibir, onun için harcadığı zaman ve para, bencilliği belki takındığı yapay davranışlar sana uyacak mı? Yada bütün haftasonu pes oynaması. Aslında onun boş hayatının içinde mutlu olmadığını fark ettiğinde ne olacak?

İnsanın değeri olacak değeri, değerleri.. Sonra benzer değerlere sahip biri ile olacak. Sevmeyi bilecek. Dürüst olacak. Sonra evleniyor mı çocuk mu yapıyor me bok yapıyorsa yapsın. Değer derken ah o egeli ben de egeliyim, aynı kafadayız değer yargılarımız aynı vs vs bundan bahsetmiyorum. Misal senin için film izlemek bir değerdir, öbürü için sürekli film izlemek anlamsızdır, belgesel izlemek ya da sıkıcı diye tabir edilen sanat filmleri izlemek bir değerdir. Misal senin için sağlıklı beslenmek bir değerdir, onun için bulduğu her dönerciye girmek. Yani aslında küçük değerlerin büyük puzzle ı oluşturduğu bir şeydir ilişki.

Ama biz hala ben onu değiştiririm kafası ile evlenelim, konuşamadığımız konuları içimize atalım, aman ne güzel ilişkim var şimdi kavga etmeyelim bundan diye gerçek fikirlerimizi söylemeyelim. Ama bu böyle gitmez ki, patlar işte bir yerde..

Dramatik mi bilmiyorum ama bir tiyatro oyununda sahneler ilerledikçe ortaya serilen çözümlenmeler gibi.
0
mobydick
(26.06.20)
(9)

Depresyonun lüks olduğunu düşünüyor musunuz?

peki madem
Merhaba, garip bir soru oldu ama bu beni çok içten içe kemiren bir şey. Aşağı yukarı 10 yıldır birkaç yılda bir major depresyon dönemlerim oluyor. Yani doktora gittiğimde (gidersem) o da bunu söylüyor bana (aslında sürekli minor depresyonum varmış da arada dibe vuruyor işte). Ama içten içe hiç derd
Merhaba, garip bir soru oldu ama bu beni çok içten içe kemiren bir şey. Aşağı yukarı 10 yıldır birkaç yılda bir major depresyon dönemlerim oluyor. Yani doktora gittiğimde (gidersem) o da bunu söylüyor bana (aslında sürekli minor depresyonum varmış da arada dibe vuruyor işte). Ama içten içe hiç derdim olmadığı için (ki hani gerçekten yok, ailem sağlıklı, çok sevmesem de iyi bir işim var, herhangi bir travmam hiç olmadı, aslında çok şanslı olduğumun farkındayım) kendime dert yaratıyormuşum, şımarıklık yapıyormuşum gibi geliyor. İnanmıyorum yani. Gerçekten derdin olsaydı bu fasa fiso işlerle uğraşmazdın diyor içimdeki ses hep. Siz ne düşünüyorsunuz bu konuda? Sadece benim burada anlattıklarım bazında değil, genel olarak.
0
peki madem
(24.06.20)
"Ama içten içe hiç derdim olmadığı için (ki hani gerçekten yok, ailem sağlıklı, çok sevmesem de iyi bir işim var, herhangi bir travmam hiç olmadı, aslında çok şanslı olduğumun farkındayım"

belanı mı arıyorsun? durum buysa evet şımarıklıklık. mental bir rahatsızlığın olabilir belki.
0
scudman1
(24.06.20)
Kesinlikle öyle, bazen boş beleş dertlere üzülüyor insan. Bunun mutlu olmak istememekle ilgisi var sanırım. Hayatım 0 sıkıntılı olsaydı üzülecek bir dert yaratırdım diye düşünüyorum ve bu bazen dertlerimi sevmeme neden oluyor
0
olaylar olaylar
(24.06.20)
Bence simariklik degil. Derdin buyugu, kucugu olmaz ki. Mesela bi cocuk icin oyuncaginin kirilmasi dert. Onun derdi de o. Yetiskin insanin da kendisine gore boyle mini, onemsiz dertleri olmasi normal. Baska bi sey cikinca onun onemsizligini anliyorsun zaten ama o an o dert iste. Tabii bunda yasam enerjimizin dusuk olmasi da faktor. Dogustan oldugunu dusunuyorum. Benim de kotu bi hayatim yok ama hep bi derdim var.
Zaman zaman dusunuyorum beni mutlu eden seyler cok anlik. Kolay kolay memnun olmuyorum. Genlerimizle ilgili de olabilir. Bazilari depresyona yatkin oluyor. O kucuk dertlere takilmamak icin optimist bi karakterle dogmus olman lazimdi.
0
Kittie
(24.06.20)
Bence lüks. Nasıl lüks geçim sıkıntısı olan adam, ciddi bir sağlık problemi olan insan ben depresyondayım diye düşünmüyor öyle bir kafay girmiyor adam gerçekten oluyır farkında olmuyor ya da it gibi çalışıyor sorununu çözmek için. Depresyona girmeye ya da girdiğini fark etmeye vakti yok ki adamın.

Bizim durumumuzda lüks evet. Ben de kızıyorum kendime. Bazen ufak canım sıkılıyor. Tam depresyon değil de. İşte ozmn bazen kendimden utanıyorum.
0
mobydick
(24.06.20)
gerçek manada depresyon beyin ve vücut kimyasındaki bir bozukluktan kaynaklanabileceği gibi vücuttaki başka hastalıklardan da(psikolojik bozukluklar dahil) kaynaklanabilen tıbbi bir rahatsızlık. düzenli ve uzun süreli devam eden depresyonun şımarıklık olarak değerlendirilmemesi gerekiyor, bu noktada kendine yazık ediyorsun.
www.health.harvard.edu

hepsini geçtim, diyelim ki senin düşünce biçiminle, olayları büyütmenle ilgisi var diyelim. depresyon tam olarak böyle bir şey zaten. kendi kendine, düşüme şeklini değiştirerek bunu çözebiliyor olsaydın adı depresyon olmazdı. ya da tam tersi, depresyon olmasaydı bu, "amaan şımarma be, kendine gel" diyerek çözebilirdin. bunun farkındasın ve elinden geleni yapıyorsun, buna rağmen çözemiyorsan bu bile elle tutulur bir rahatsızlık belirtisi olduğunu göstermez mi sence de?

depresyona dert sebep olmuyor yani, o yüzden derdim yoksa depresyona girmem şımarıklık diye düşünme. kafanda beyninde bir şeyler ters gidiyor ve bunu düşünce gücüyle değiştiremezsin. bazı insanlar depresyonla yaşamaya alışacak kişisel özelliklere sahipler ve bunun bir dert olmasını dert etmiyorlar(misal ben). dişi ağrıyıp doktora gitmemek gibi bir şey bu. biraz beklersen o ağrı geçiyor, kendince ağrı kesici alıyorsun. ama bu durum çürüğün tedavisini sağlamıyor. şanslıysan ölene kadar o diş ara ara ağrır ama asla öldürmez. şanssızsan apse yapar, şişer ve daha "gözle görülür" hale geldiği için doktora gidersin. kimi en ufak diş ağrısında doktora gider, kimi önemsemez. bunu önemsemek seni şımarık değil sağlığına dikkat eden biri yapar.

gerçek dert nedir ayrıca? dert nedir hatta? tek arabası olan insan için helikopterinin olmaması bir derttir çünkü trafikte vakit kaybı yaşıyordur. arabası olmayan insan ise metro ile trafik derdini aşıyordur ama milletle dip dibe olmaktan dert yanar.
bu "dert kıyaslaması yapma" durumu bile bir düşünce şekli bozukluğu olabilir, daha derin bakmak lazım tabii.

hepsini geçelim, doktor söylemiş sana bu rahatsızlıktan muzdarip olduğunu. bunu hala sorguluyor olman ya depresyona da sebep olan psikolojik bir bozukluk ya da depresyonda olmanın getirdiği bir düşünce şekli bozukluğu. kendini hor görme, sahip olduklarını hak etmediğini düşünme, içinde bulunduğun "dertsiz" hali kendine çok görme, şanslıyım desen de aslında şu anki halinden daha iyisini hak ettiğini düşünme ve bunu başaramadığın için kendini suçlama, kendini genel anlamda mutlu hissedemediğin için bunu dert etme gibi noktalarda sorgula kendini biraz, belki farklı açılardan yaklaşabilirsin konuya.
0
Bruce
(24.06.20)
Herkesin dert ettiği şeyler farklıdır. Sizin için 10/10 değerinde olan bir dert başkası için 10/3 değerinde olabilir. Ama bu sizin derdinizin önemsiz olduğunu göstermez. Bu tamamen yapısal bir özellik bana kalırsa. Herkesin nasıl acı eşiği farklıysa, bir şeyleri dert etme eşiği de farklıdır. O yüzden şımarıklık olduğunu düşünmüyorum.
0
kostüm çok güzel prenses misiniz
(24.06.20)
Doktor teşhisi varsa tabii öyledir ama çoğu insanın depresyona girdim lafı tripten başka bir şey değil. Geçen sene annem ailedeki vefat nedeniyle depresyona girdi. Yataklardan çıkamadı bir yıla yakın ilaç tedavisi gördü. Günlük ihtiyacı için bile kalkmıyordu . Depresyon dediğimiz şeyin bu kadar hafife alınmasına kızıyorum ben.
0
kestane gürgen palamut
(24.06.20)
insanın rahatı yerinde diye keyfi kaçamaz diye bir şey yok.
evet bazen boşluktan normalde takmayacağın şeyleri fazla takabiliyorsun.
kurabiliyorsun, gereğinden fazla kurcalayabiliyorsun.
fakat herkesin kendini kötü hissetmeye de hakkı var elbet.

ama bazen, bazı durumlarda kendini kurtarman gereken bir noktadaysan depresyona girmek lüks olabiliyor.

o an depresyona girebilecek zamana ya da şartlara sahip olmuyorsun ve devam etmen gerekiyor.
o açıdan lüks olduğu zamanlar var.
insanın hayatında depresyona bile giremediği süreçler oluyor maalesef.
0
blatta hiberna
(25.06.20)
Sorun olmamaması sorun olmuştur belki de?
0
chemnil
(25.06.20)
(14)

Düğün fotoğrafçılığı

black mamba
12 yıldır fotoğrafla ilgileniyorum. Amatör olarak sinemayla da ilgilendiğim için bir amatöre göre teknik bilgim var. Bu aralar param yok. Girsem mi bu işe? Bazı fotoğrafçılara bakıyorum temmuz ayı bile dolmuş. Ve büyük çoğunluğu herhangi bir GSF sınavına girse kolay kolay bölüme giremez. Ama para ka
12 yıldır fotoğrafla ilgileniyorum. Amatör olarak sinemayla da ilgilendiğim için bir amatöre göre teknik bilgim var. Bu aralar param yok. Girsem mi bu işe? Bazı fotoğrafçılara bakıyorum temmuz ayı bile dolmuş. Ve büyük çoğunluğu herhangi bir GSF sınavına girse kolay kolay bölüme giremez. Ama para kazanıyorlar. Diğer taraftan YouTube dan da dolayı birçok insan kameralara vs. Daha aşina oldu. 2010 da sadece meraklısı bir şeyler yapıyorken şu an herkes iyi kötü kurgu yapıyor. O yüzden 2020 de düğün fotoğrafçılarının iyi para kazanması garip geliyor. Yani bir çift amatör olarak fotoğraf çeken bir arkadaşından rica etse benzer işler yapılır zaten. Hatta instagramda iPhone ile çok iyi fotoğraf çeken insanlar var.

Sizin gözleminiz nedir? Eşiniz dostunuz istekli mi düğün fotoğrafı çektirmeye? Diğer taraftan neden bu pazara o kadar insan girmiyor?
0
black mamba
(23.06.20)
İstanbul'da bi ajansta düğün fotoğrafı ve Instagram videosu cekip hikaye yapan bir firmada çalıştım bi ara, covid 19 nedeniyle işler düştü şu sıralar ama bana sorarsanız bu talep her zaman olacak, siz havalı çekimler yapıp öne çıkan videolar uretirseniz her zaman iş gelir, eşe dosta yaptıran kesim zaten ihtiyaç duymuyor böyle şeylere, biraz zengin tayfa meraklı hala
0
olaylar olaylar
(23.06.20)
Yok bu aralar düşmüştür ama seneye falan patlar yine. Şu an bile dolanlar varmış. Ama insanların para ödemesini hala anlayamıyorum. Sıradan instagram kullanıcıları bile iyi fotoğraflar çekebiliyor telefonda.
0
🌸black mamba
(23.06.20)
arkadaş eş dost o günlerde yanınızda olsun istiyorsunuz, onlara iş yaptırmak değil amaç.. herkes o güzel günü anılara dökmek istiyor tabii ki.. biz mesela çok övdükleri bir yerle anlaştık! 800 foto içinden 3 tane seçebildim.. ya arkamızdan birileri geçmiş, ya özellikle sigara içerken çekmeyin demişsem kare kare o anları çekmişler, yani büyütüp de koyabileceğimiz 3 fotomuz var.. eğer yetenek haricinde başka şeylere de sahipseniz girin iyi para var gerçekten.. düğünün olmazsa olmazlarından..
0
Mügüs
(23.06.20)
Düğün zamanı da çekiliyor değil mi? Ben daha çok doğada çekilenlere baktım. 1000, 2000 lira veriliyordur. Bu tarz işleri bir eş dost da yapabilir bence.
0
🌸black mamba
(23.06.20)
es dosta yaptirmazdim. bence onemli bir konu basarili olacagini dusunuyorsan bence bi dugun fotografcisinin yaninda vakit gecir dis cekimde gelin damat ile neler olur biter gozlemleyin ve ise girisin
0
ala09
(23.06.20)
Çevremden gördüğüm kadarıyla fotoğraf olayı önemseniyor, özellikle dış çekim olanları. Sektör kendini geliştiriyor, güzel fotoğraflara denk geldim. İnsanlar profesyonel bir elden çıksın istiyor, eşe dosta yaptırmak çok yaygın değil o yüzden bence. Bir arkadaşım düğün hazırlığında şu anda ve salgın yüzünden indirim yapan yerler de var demişti. Halen talep yoğun yani. Düğün zamanı çekilenler hakkında bilgim yok maalesef.
0
kostüm çok güzel prenses misiniz
(23.06.20)
@kostüm ne kadar ödüyorlar bilgin var mı?
0
🌸black mamba
(23.06.20)
@black mamba indirimli haliyle 1.750 tl diye konuşmuştuk
0
kostüm çok güzel prenses misiniz
(23.06.20)
Bu işi eşe dosta yaptırılmıyor çünkü insan eşi dostu düğünde eğlensin istiyor. Yaptıran bir kitle vardır belki ama çoğunlukla yaptırılmıyor.

Diğer taraftan düğün olayı tam bir çılgınlık, o kadar kendinden geçiyor ki insanlar o paraları ödenmek zorundaymış gibi düşünüp hiç gözüne batmıyor. Bugün İstanbulda orta halli bir beyaz yakalı düğün fotoğrafları için 4.000 - 10.000 TL ödüyor.

Millet show peşinde, ordan instagramına koyacağı 5-10 güzel fotoğraf çıkacağına emin olursa paraya kıyıyorlar merak etmeyin.

Satış kanalı ise yine Instagram tabi, instagramda güzel bir profil tutturabilirseniz bir de 15-20 tane beyaz yakaya iş yaptıktan sonra zaten onların arasında yayılırsınız.

Diğer taraftan bazı kalburüstü düğün yerleri dışarıdan fotoğrafçı kabul etmiyor. Geçen sene bir arkadaşımın öyle bir yerdeki düğününde 18.000 TL fotoğrafçı parası istemişlerdi ve dışarıdan kabul etmeyiz demişlerdi.

Kısacası bu işin piyasası çok acayip.
0
talasas
(23.06.20)
Sevgili black mamba lütfen bilginizi tecrübenizi küçümsemeyin. Fotoğrafı telefon da çeker diyorsunuz. Haklısınız ama 12 megapiksel çeker, dinamik aralık olmadan çeker, fotoğrafı editleyemeden teslim ederler. Yani instagram için çeker ama albüm yaptırmak için çekemez veya duvara astırcak boyutlarda çekemez. Video desek telefonlarda focusu, ışığı bile sabitleyemiyorsunuz ara programlar olmadan. Biçok yeni klip görüyorum, hayranlardan cep telefonlarıyla toplanmış görüntülerden kolajlanmış hepsinde ışık dalgalanıyor.
Biz düğün öncesi arkadaşlarımızdan rica etmiştik, onlarla birlikte dslr makineyle çektirmiştik kendimizi. Sonuçlar bizi tatmin etmişti. Beklentimiz seviyesindeydi. Hatıra olsun isteğindeydik yetti. Ama profesyonel bir iş olmamıştı. Cep telefonuyla gerçekleşseydi o çekim hiç tatmin etmezdi.
Ben de düğün fotoğrafçısı, filmcisi olmayı düşünüyorum açıkçası. İleride hobi olarak yapmayı planlıyorum ama. Düzenimi kurduğumda yılda 4-5 yaparım kendimi yormam 3-5 ek gelir olur diye düşünüyorum.
Bence bu meselede en önemli aşama müşteri bulabilmekte. Ondan sonraki en önemli aşama da müşteriyle çekimi sorunsuz gerçekleştirebilmekte. Zannedildiği kadar kolay bir süreç olmayacaktır. İletişim ve süreci yönetmek için tecrübe gerekiyor. Belki ilk aşamada portfolyo oluşturabilmek ve kendinize hem edit aşamasında hem de iş işleyiş sürecinde alt yapı oluşturmak, zemin hazırlamak için ücretsiz veya düşük ücretli müşteriler bulabilirsiniz.
Gelişmelerden haberdar ederseniz sevinirim.
Sevgiler.
0
andoreii
(23.06.20)
yok tabii kameralarla telefonlar arasında fark hala var ama yine de ekstra aparatlarla film çekiliyor. bir de düğün fotoğrafçılarının çoğu bunları bilmiyor bence. hatta büyük çoğunluğu fotoğrafları ham bile çekmiyor. renk düzenlemeyi de yeni yeni yapmaya başladılar ki onu da kötü yapan var. ben de üst düzey değilim. takip ettiğim fotoğrafçılara bakıp doğal olarak yetersiz oldğumu görebiliyorum bazı alanlarda. ama insanlar piyasadaki düğün fotoğraflarına para ödüyorsa para kazanırım :d hatta birçoğundan iyi de yaparım.

ama yüksek ücretler ödenmesi garip geldi. 2010'da dslr'lar yeni yeni çıktığı zaman sadece sinemayla, fotoğrafla uğraşan insanlar bir şeyler yapıyordu. youtuberlar sayesinde biraz popüler oldu ve birçok insan iyi kötü renk düzenliyor, kameraları biliyor. 1000 liraya 550d alıp da iyi fotoğraf çeken insanlar olabilir aslında. (550d ile yapılmış harika işler gördüm) birçok insanın bu piyasaya girmemesi ilginç geliyor. 10 yıl önce maddiyat ve bilgi engeldi ama bugün değil pek.
0
🌸black mamba
(23.06.20)
bu işi yapanlardanım. neredeyse 10 yıl oldu. iş sadece fotoğraf çekmekle kalmıyor. bütün gün yanlarında rahat edebilecekleri birini istiyor insanlar. duygu geçişleri çok hızlı oluyor. buna adapte olabilmek, yeri geldiğinde sıkıştıkları konularda yardımcı olmak gerekiyor. gün boyunca en yakın arkadaşları oluyorsunuz. morallerini yüksek tutmanız gerekiyor ki iş de iyi çıksın

bunun dışında teknik olarak en büyük zorluk sürekli değişen ışıkla baş edebilmek, bi yandan da önemli anları kaçırmamak için ayarları durmadan değiştirmek. içeri girdin, dışarı çıktın flaş kullanmak zorunda kaldın vs. hızlı düşünüp ona göre hareket edebilmek gerekiyor yani. aslında fotoğrafçılığın en zor kısmı düğün işi. ha zamanla oturuyor tabi tempoya ayak uyduruyorsunuz. dış çekim için de yaratıcı olmak gerekiyor, durmadan poz verdirebilmek ayrı bir yetenek. ben çok zor alıştım açıkçası. an yakalamak benim için daha rahat oldu hep

insanlar arkadaşlarına çektirmiyor, açıkçası ben de istemiyorum arkadaşlarım eğlenirken karşılarında gözlemci olarak katılmayı. ha çekmedim mi çektim orası ayrı ama hiç hoşlanmadım bu durumdan

iphone la evet yapılır bişeyler bazen ben de şaşırıyorum ama yine de profesyonel çekim gibi olmuyor. albümde ya da çıktı aldığınızda farkı anlıyorsunuz. bir de edit yaparken raw işlemek gerekiyor. iphone la bunlar zor.
0
olmaz
(23.06.20)
yok iphone tabii ki başka ama piyasada yapılan işlerin %90'ı bence iphone ile yapılır. 3-4 yıl önce de bakmıştım çoğu fotoğrafçı renk düzenlemeyi bile yeni yeni öğrenmiş. azıcık sinemayla haşır neşir olmuş, kısa film vs. çekmiş biir rahatlıkla piyasada iyi işler yapabilir. son zamanlarda insnalar niye bu işe girmiyor ilginç geliyor. 10 yıl önce mark ii'ler çok pahalıydı ama şu an ulaşılabilir mesela.
0
🌸black mamba
(24.06.20)
ya ordaki sorun bizim insanımızla alakalı. kendilerine yakıştırmıyorlar, ben kısa video çektim, şunu çektim gidip düğün mü çekicem diyor. ikisini bir arada yapan da var, böyle anılmak istemeyen de. tamamen kişisel sebeplerden
0
olmaz
(24.06.20)
(1)

Kahkül modeli

damladamla
Kullanışlı mı sizce? Ve riskli mi? Çünkü beğenmeyince eskiye dönüş dört beş ayı bulur
Kullanışlı mı sizce? Ve riskli mi? Çünkü beğenmeyince eskiye dönüş dört beş ayı bulur
0
damladamla
(21.06.20)
Kahkül normal saça göre çok daha çabuk uzuyor, pişman olsanız bile dört beş ayı bulmaz eskiye dönmesi. Beğenmeme durumunda en kötü ihtimalle tel tokayla toplanıyor bence kamufle etmek kolay.

Kahkül için alın genişliği de önemli, çok dar alınlarda pek güzel durmayabilir. Aralıklı kahkül veya perçem daha risksizdir yoğun kahküle göre.

Bence yüzü yumuşatan ve yaşı küçülten bir model ben seviyorum, tabi yine yüz şekline göre durum değişebilir :) Çabuk yağlanması ve rüzgarda kontrol etmenin zor olması olumsuz yanları.
0
kostüm çok güzel prenses misiniz
(21.06.20)
(7)

Yerimde olsanız kursu bırakır mıydınız?

eyeinthesky
Ocakta salsa-bachata kursuna başladım.Üniversiteye sınavdan sınava gidiyorum, o yüzden insanlarla sosyalleştiğim tek ortam orası, ona da ne kadar sosyalleşmek denirse.Hobim yok, elektro gitarım var ara sıra çalmaya çabalıyorum ama başlangıç seviyesinde bile değilim.Dans kursuna sırf iş olsun diye, b
Ocakta salsa-bachata kursuna başladım.
Üniversiteye sınavdan sınava gidiyorum, o yüzden insanlarla sosyalleştiğim tek ortam orası, ona da ne kadar sosyalleşmek denirse.
Hobim yok, elektro gitarım var ara sıra çalmaya çabalıyorum ama başlangıç seviyesinde bile değilim.
Dans kursuna sırf iş olsun diye, biraz insan göreyim diye gidiyorum, arkadaşım yok.
Ama çok saçma geliyor, bir de aylık 200 lira, o parayla fitness'a giderdim.
Siz olsanız ne yapardınız?
Sevgilim olsa tango kursuna giderdim mantıklı olurdu fakat böyle ne bileyim çok saçma geliyor, sınıfta erkek sayısı fazla zaten, eşleşirken açıkta kaldığım da oldu 1 2 kez.
Hele 1 akşam saç baş yapmadan bakımsız gittim, 100 kiloluk bir abla seçti beni hem salsa hem bachata dersinde. O akşam bırakmaya karar verdim fakat ailem git de insan yüzü gör dediği için devam ettim, dedikleri mantıklı gelmişti.
Hazır kurs kapalıyken bırakmayı düşünüyorum komple, siz olsanız napardınız?
0
eyeinthesky
(20.06.20)
bırakırdım, gerçekten heves ettiğim bir şey için giderdim. hemen bırakmayacağın, hedef belirlediğin bir uğraş için zaman harca, onun için kurs bul(sadece kurs olacaksa tabii)
0
MtKrt
(20.06.20)
@metekurt,
peki heves ettiğim bir şey yoksa? mesela insanlar neye heves ediyor?
0
🌸eyeinthesky
(20.06.20)
üniversite klüplerine katılabilirsin. gitmek istemiyorsan gitme dans kursuna. eşleştiğin kişinin kilosu ne alaka ??

mezun olduktan para kazanmaya başladıktan sonra, mesela insanlar yazın scuba divinge heves ediyor kışın kayağa.
0
fezagezgini
(20.06.20)
@feza,
Okulu sevmiyorum. Bir de kilo nalaka demişsin, sen 150 kiloluk bir adamla yakın dans etmek ister miydin? Güzellik çirkinlik demedim, kilodan bahsettim, insanlar vücuduyla dans ediyor sonuçta beyin gücüyle değil.
0
🌸eyeinthesky
(20.06.20)
Yok ana amacım kız bulmak değildi. Zaten öyle olsa ilk haftadan bırakırdım diyorum ya erkek sayısı fazla, olan kızların da yarısı teyzeteyzeteyze, 3 4 tane benim yaşlarımda kız var, onlarla da olmaz zaten, hem güzel değiller hem diğer sebepler.

İleri sınıflardan bi kızı beğenmiştim son gittiğimde o kadar.
0
🌸eyeinthesky
(20.06.20)
Gerçekten keyif alsaydınız bırakma fikri aklınızdan geçmezdi bence ya, o yüzden bırakın +1
0
kostüm çok güzel prenses misiniz
(21.06.20)
@paco, haklısın bazı kızlar var, hareketi öğrendikten sonra sırayla herkesle dans ediyorsun, benle dans ederken sanki silah zoruyla dans ediyormuş gibi. tamam salsa bachata eğlenceye dayalı dans, tango gibi romantizm yok ama yine de bi uyum şart.
40 dk'lık dersin yarısı ilk eşleştiğinle geçiyor. kadınlar seçiyor tabi :d
0
🌸eyeinthesky
(21.06.20)
(8)

Güzel/yakışıklı olmak iyi genlerin göstergesi değil mi sizce de?

eyeinthesky
Bi meslek lisesindekilere bakın bi anadolu fen liselerine. Liseye 2010da başladım. O yıl ek yerleştirme rezaleti olmuştu. 70 puan yüksek, ist.un en iyi liselerinden birine şansa geçiş yapmıştım. O okulda 1 hafta geçirmiştim, övünmek gibi olmasın ama benden iyi görünümlü çok az insan gördüm. Geçiş ya
Bi meslek lisesindekilere bakın bi anadolu fen liselerine. Liseye 2010da başladım. O yıl ek yerleştirme rezaleti olmuştu. 70 puan yüksek, ist.un en iyi liselerinden birine şansa geçiş yapmıştım. O okulda 1 hafta geçirmiştim, övünmek gibi olmasın ama benden iyi görünümlü çok az insan gördüm. Geçiş yaptığım yerde ise güzel kız yakışıklı erkek çoktu, babaları anneleri doktor pilot mühendis falandı, onun dışında nerdler vardı onlar çirkindi, benim gibi fakirlerdi ama zekadan kurtarmışlar.
Hadi onu geçtim. Yakışıklı güzel insanlar akademik olarak batırsalar bile bir yerden hayata tutunup yükseliyorlar, garibim tipsizlere ise hayat yerden vuruyor.
Not:tipsiz grubundayım
Makyaj o yeaaaa’cılar gelmesin.
0
eyeinthesky
(18.06.20)
doğru, genotip fenotipe doğrudan etkir.
ayrıca tipe bir diğer katkı da özgüvendir(pozitif düşünce), benim kendi tecrübelerim bunu söylüyor.
ancak;
meslek liselerinde de yakışıklı/güzel vardır, fen liselerinde de tipsiz/çirkin vardır. orası biraz tarz ve sosyal statü farkı.

ben mesele lisede tipsizdim, üniversiteye başlayınca bir özgüven geldi, sevildiğimi gördüm, iltifat aldım, kendime geldim. şimdi sorsan en seksi kim diye, makedon derim.
0
attirmayin makedonun kafasini
(18.06.20)
elbette
ancak genler dışında ekonomik seviye, sosyal refah ve huzurun da etkisi var fenotipte.
parası olan meslek lisesinde naapsın demek istiyorum.
güzel/yakışıklıların yükselmesi de evrimsel-psikolojik bir durum, doğru ve haklı buluyorum tespiti.
0
rewlack
(18.06.20)
Yabancı bir makalede okumuştum sanırım, güzel insan görünce beynin ödül merkezi çalışıyormuş bu bilimsel tespit, sosyolojik tespit de toplum güzel insanları başarısız görmek istemiyormuş yardımcı oluyorlarmış yükselsin diye
0
🌸eyeinthesky
(18.06.20)
Evet genler çok etkili. Ayrıca güzellik ve yakışıklılık hayatın bir çok alanında kolaylık sağlıyor. Psikolojide halo effect bununla ilgili mesela. Biri gözümüze hitap ettiğinde, o kişinin hatalarını tolere etme seviyemiz artıyor örneğin. Güzel insanların iş görüşmelerinde daha avantajlı olduklarına dair bir araştırma da vardı diye hatırlıyorum.
0
kostüm çok güzel prenses misiniz
(18.06.20)
@prenses, üni okurken çok iş başvuruna gittim, bazıları almamak için saçma bahaneler uyduruyorlardı.
0
🌸eyeinthesky
(18.06.20)
Guzellige muntazamlik, oransallik falan diye de bakabiliriz. Bu da normal olarak iyi gen meselesi.
Ve guzel insanlar hep bi adim onden baslar. Bebekken bile "guzel" bebege daha cok ilgi gosterirsin. Cirkin bebek yoktur gerci ama bazilari bi tik daha guzel iste.

Bunlar buyuyunce de basarili insanlar oluyorlar. Caliskan, zeki olanlari zaten iyi bi universite bitirmis oluyor. Digerleri iyi okul bitirmese bile iyi is sahibi oluyor. Yukarida da bahsedilmis, mulakatta kazaniyorlar.

Bi tartisma aninda sahit olmussundur. Guzel olana daha kibar dille durum izah edilir. Digerinde tartisma hararetlenebilir. Sans hep guzelden yanadir.

Isyerinde de ayni sekilde hatalar gormezden gelinir. Dogamiz geregi boyle davraniyoruz. Alisverise gidip guzel olani alma egiliminde olmak gibi sonucta.

Ote yandan meslek lisesini birak sokakta surunen berdus biri de guzel olabilir. Onlar da bana hep ailesi zamaninda bi yerlerde yanlis adimlar atmis ve isler iyi gitmemis gibi gelir. Onlarda da iyi gen var cunku bana gore. Nimetlerini kullanamamislar :)
0
Kittie
(18.06.20)
@eyeinthesky evet maalesef bu tarz olaylar yaşanabiliyor. Ama belki de farklı etkenler devreye girdi de iş başvuruları olumsuz geçti. Yani tek bir sebebi olmayabilir bazı şeylerin onu demek istiyorum. Bilmediğiniz neler neler döndü belki de o görüşmelerde :)
Bu arada tipsiz grubundayım demişsiniz ya, bu konuda kendinize acımasız davranmayın derim çünkü tünelin ucu güzel bir yere çıkmıyor :)
0
kostüm çok güzel prenses misiniz
(18.06.20)
başarıyla fenotipi eşleştirmek sosyal darvinizme boydan giriyor. bu en ilkel haliyle ırkçılık demek.

görüp görebileceğin en başarılı-doğru adımları atmış iki insanın fotoğrafını bırakıyorum şuraya(ne kendileri ne de karıları güzel)
assets.bwbx.io
cdnuploads.aa.com.tr

başarının kökenine dair de bir makale(özet: şans)
Talent vs Luck: the role of randomness in success and failure
www.researchgate.net

ana babaları doktor pilot mühendis olanlar da, diğerleri gibi sosyal statülerini korumak, sürdürmek istiyor. o iyi okulda, o ana-babaların çocuklarını göremeseydin esas, tuhaf olurdu.

+dünya üzerinde ortalama zekayla, çan eğrisinin ortasındaki dilimle(90-110 iq) yapılamayacak, üstesinden gelinemeyecek iş, uğraş yok.
0
esref
(19.06.20)
(9)

zorunlu olmadan yapilan iyiligin miktari

in vino veritas
https://twitter.com/tolgaakpinar/status/1273528995062198272?s=19twitter'da, sozlukte linc etmisler kadini 10 euro da para mi hic birakmasaymis vs vs. diye. kadinin icinden gelmis oyle bir sey yapmis, yapmayabilirdi de kim ne diyebilirdi? bu durumda bile kadinin biraktigi para yuzunden linc edilmesin
twitter.com

twitter'da, sozlukte linc etmisler kadini 10 euro da para mi hic birakmasaymis vs vs. diye. kadinin icinden gelmis oyle bir sey yapmis, yapmayabilirdi de kim ne diyebilirdi? bu durumda bile kadinin biraktigi para yuzunden linc edilmesine anlam veremiyorum insanlar neden boyle? sizin fikriniz nedir? ozellikle lincci tayfanin gorus ve mantikli aciklamasini merak ediyorum.
0
in vino veritas
(18.06.20)
onların nefreti almancılara karşı olduğu için bir yerden vurmaya çalışıyorlar. malatyalı bir teyze 10 tl koysaydı kimse cimri demezdi. almancıları ben de sevmiyorum orası ayrı.
0
bohr atom modeli
(18.06.20)
Gönülden geçendir. Muhtemelen durumu çok da iyi değil. Ergen veya ergen zihinli kişilerin yorumları bence onlar.
0
Fusha
(18.06.20)
Linç kültürünün korkunç bir yere gittiğine güzel bir örnek. İnsanlar ne yapsa yaranamıyor artık kimseye. İsterse 5 euro bırakır isterse hiç bırakmaz. Her şeyi eleştiren tayfa bir rahat bıraksın artık insanları..
0
kostüm çok güzel prenses misiniz
(18.06.20)
Bunu linç edenler muhtemelen isyankar ergen tayfa. Hiçbir şeyi beğenmemeye yemin etmişler.
0
ruhen hastayim ben
(18.06.20)
En hastasi oldugum da bari 100 euro biraksaymis diyenler. 100 euroyu hayatlarinda gorduklerini sanmiyorum. 100 euroyla burada ekmek falan aliyoruz sanıyorlar heralde. Millet 1.5-2 haftalik mutfak alisverisi yapar tek kisi 100 euroya.
0
logisticsmanager
(18.06.20)
sözlükte de kimse dememiş, kadının durumu kötü olabilir ama muhtemelen kendi parasını bile kazanmıyor başkasının eline bakmak zorunda. para bırakmayıp sadece o notu bile bırakması çok anlamlı. kaldı ki bir öğrenci için 10 euro hiç de az değil, şu anki kurla 76 tl. paraya az demek ayıp bence. 10 lira bıraksaydı da az denmez. herkesin imkanı farklı.
0
curious mind
(18.06.20)
benim takıldığım 10 euro değil de almanya'da yaşayan bir türk'ün yazı yazmayı bilemiyor olması. hem cümle kuramıyor, hem de yazısı çirkin. bu insanlar en gelişmiş ülkelerden birinde refah içinde yüzerken biz burada o 10 euro için adam bıçaklayacak tiplerle birlikte yaşıyoruz.
0
attirmayin makedonun kafasini
(18.06.20)
Makedon hocam, takılmamak lazım. Almanya'ys gidip Almanca öğrenmeyen insan çok var. Ülkemizde de okuma yazma bilmeyen çok fazla insan var. Komşum emekli öğretmen ama karısı okuma yazma bilmiyor. Çok garip ama alışmak lazım artık. Maalesef.
0
Fusha
(18.06.20)
Saçma tabi ki. Bu ona devletin sağladığı bir imkan. Nitekim o kaldığı oda da, yatak da o öğrencinin şahsi malı değil, devletin sağladığı bir imkan yine. Öyle bir not bırakmak zorunda değilken bile harçlık bırakması gayet şık, içimizi ısıtan bir hareket. Ayrıca curious mind +1
0
black holes in the sky
(18.06.20)
(4)

Netflix Mini Dizi

gmzo
Netflix Türkiye'de olan, severek izlediğiniz mini dizi önerebilir misiniz? Tür, ülke önemli değil..
Netflix Türkiye'de olan, severek izlediğiniz mini dizi önerebilir misiniz? Tür, ülke önemli değil..
0
gmzo
(18.06.20)
Maniac güzeldi onu öneririm. Bir sürü var ama diğer hiçbiri aklıma gelmedi şu an :/ Gelirse eklerim.

Edit: @meiyisi yazmış The Spy çok iyiydi bir gece başlayıp ertesi sabah bitirdim sonra işte acı çektim tüm gün, o derece güzel.
0
aguen
(18.06.20)
unorthodox, the spy
0
meiyisi
(18.06.20)
Stranger
0
sta
(18.06.20)
the end of the fucking world - sadece ilk sezonu izledim, eğlenceli ve akıcı
tabula rasa - yavaş tempolu, gerilim
the mind, explained - mini dizi olarak geçiyor ama belgesel
0
kostüm çok güzel prenses misiniz
(18.06.20)
(21)

30+ kadınlar için şöyle kombinler

aramızda kalsın
https://productimages.hepsiburada.net/l/25/600-800/10129636687922.jpgSizce 30+ biri için garip mi duruyor bu tarz kombinler? Kısa tişört (göbek açık olmasa da olur) + kot Bir forumda böyle giyinen Gökçe Bahadır'a saldırmış herkes de merak ettim fikirlerinizi. ''Sen ne istiyorsan onu giy, başkasının
productimages.hepsiburada.net

Sizce 30+ biri için garip mi duruyor bu tarz kombinler?

Kısa tişört (göbek açık olmasa da olur) + kot

Bir forumda böyle giyinen Gökçe Bahadır'a saldırmış herkes de merak ettim fikirlerinizi.

''Sen ne istiyorsan onu giy, başkasının fikri önemli değil, bize göre mi hareket edeceksin'' tarzı yorumlar yazılmasın lütfen. Sizin fikirlerinizi merak ettim.
0
aramızda kalsın
(17.06.20)
bence gayet güzel
0
king lizard
(17.06.20)
Harika
0
kisa
(17.06.20)
Ben de beğeniyorum. Neresi garip ki bunun, garipse bu garipliğin yaşla ne ilgisi var?
0
vedatchilipeppers
(17.06.20)
ben boyle giyiniyorum ve boyle seviyorim. sanirim 50 yasina gelsem yine boyle giyinicem, baska turlusunu sevmiyorum.
0
in vino veritas
(17.06.20)
Sade ve rahat bir tarz, ben çok severim.
0
kostüm çok güzel prenses misiniz
(17.06.20)
bunun nesi garip kot tişört işte. valla 35imi geçtim hala böyle giyiniyorum. aynı kombini içinde rahat ettiğin sürece 60 yaşında 70 yaşında da giyebilirsin.
0
wendyangelamoiradarling
(17.06.20)
Bana ergen gibi geliyor. 28 yaşındayım ve giymem kısa tişört. Güzel durmuyor da zaten.
0
kaptan maydanoz
(17.06.20)
kötü 10 sene öncenin modası
0
ya ben lan neyse
(17.06.20)
bence şık duruyor. kadına saldıranlar da salakmış. sağlam bir göbek olmadığı sürece bu kombin bence gayet güzel.
0
golgi aygıtı
(17.06.20)
100 yaşında da giyersin ki bunu
0
i ve been mistreated
(17.06.20)
38im ve boyle giyiniyorum, garip karsilandigini bilmiyordum :-/
0
euteamo
(17.06.20)
1995 modası
0
avatar is back
(17.06.20)
Hiç garip durmaz açıkçası. Fotodaki mankene bayağı yakışmış bu arada.
0
bitchesaintshit
(17.06.20)
29 yaşındayım, göbeğimi açabilmek için diyete başladım :( şişko olmasam ben de giyerdim.
0
elorelia
(17.06.20)
Kilo sorunu yoksa her yasta olur
Gayet de guzel bi tarz. Sade ve hareketli

Ayrica su 30 ustu kadinlari elestirenler de hep 18-23 arasi falan insanlar. Bunlarin kendileri 30 olunca birden o yas gozlerine kucuk gelir eminim. Sanki hep 20 kalacaklar
0
Kittie
(17.06.20)
kot tişört giymenin de yaşı mı olurmuş? +1
0
peki madem
(17.06.20)
29 yaşını bir gün geçince tüm kıyafetleri verecek miyiz?

Bence garip durmuyor, standart bir kombin işte. Göbeği açık olmayan halini 70li yaşlardaki kadınlarda görüyorum hatta.
0
buf-e kür
(17.06.20)
bahsettiğiniz forum kadınlara özgü bir forum mu? kadınlar kıyafetlerde kusur bulmaya daha eğilimli :)

bu kıyafet türkiye'de modern erkeklerin %97,4'ünü rahatsız etmeyecek bir kıyafet.

ben de gayet güzel buldum.
0
tabudeviren
(17.06.20)
29 yaşındayım, serbest günlerimde böyle giyiniyorum. Uzun tişört sevmiyorum. Göbeğim olmadığı sürece 2 sene sonra da aynı şeyleri giyerim muhtemelen.
0
kestane gürgen palamut
(17.06.20)
Bence bu kombin güzel değil.

Çizgili kısa tişörtler cidden ergen gibi duruyor. Ama mesela bir adet tığ işi firil firil askılı hafif kısa bir bra olsa ne giyilir.
0
mobydick
(17.06.20)
Göbek açmak opsiyonel ama kot tişört'ün yaşı mı olur ya :S
0
synesthesia
(18.06.20)
(10)

bir arkadaşımla ilgili

canimnicknameyazmakistemiyor
6 yıldır aynı iş yerinde çalıştığım bir arkadaşım var, 30'larında bir kadın. kendisini ilk gördüğümde elindeki dosyaları masaya fırlatıp 'her işi bize yaptırıyorlar, bıktım' diye öfkeli öfkeli söyleniyordu. öyle ki beni fark etmemişti bile. o gün 'kusura bakma, bugün sinirliyim'le başlayan süreçte 6
6 yıldır aynı iş yerinde çalıştığım bir arkadaşım var, 30'larında bir kadın. kendisini ilk gördüğümde elindeki dosyaları masaya fırlatıp 'her işi bize yaptırıyorlar, bıktım' diye öfkeli öfkeli söyleniyordu. öyle ki beni fark etmemişti bile. o gün 'kusura bakma, bugün sinirliyim'le başlayan süreçte 6 yılda sürekli istanbul'u ne kadar sevmediği, doğada ne kadar mutlu olduğunu dinliyoruz. yazları izinlerinin üzerine ücretsiz izin alıyor uzun süre gelmiyor. geldiğinde sürekli denizi anlatıp, istanbul'da yaşamanın ne kadar zor olduğundan bahsediyor. bir şey hakkında güzel şeyler söylersem 'siz dayanıp seviyorsunuz işte, ben hiç mutlu olamıyorum kapalı mekanlarda'diyor. 'nasıl çalışıyorsun, nasıl dayanıyorsun' cümleleri sanki iyi bir özelliğimi övüyormuş gibi görünüyor ama aslında kendisini özel hissettiğini fark ediyorum.'sen duygusuz da yaşayabiliyorsun ne güzel', 'istemediğin halde oturup işlerini bitiriyorsun, ne güzel' cümleleri.. kaldı ki ben çalışmayı çok severim ve önceki işlerimle kıyasladığımda inanılmaz basit ve rahat bir işimiz var. geçenlerde ayağını sakatlamış birini gördüm yemekhanede, gittim 'siz oturun ben yemeklerinizi masanıza getireyim' dedim. dediğim gibi yaptım. masaya döndüğümde 'aaa senin hislerin varmış demek'diyor. bu arada ben yıllardır koruma altındaki bir grup çocuğa gönüllüyüm vs..hissiz dediği insanı tanıyın diye diyorum.

dün aylar sonra ilk kez işe geldi, 1 günlüğüne. yüzünden düşen bin parça.hemen yazlığa dönmek istiyormuş. 'çalışma istersen' filan diyorum. o da asla bir seçenek değil. sürekli amirine kızgın, arkadaşlarına kızgın.. sinirlendiği zaman da bana çok laf sokuyor bu arada.

soru değil aslında yazarken fark ettim, bilmiyorum böyle insanlar var mı karşınızda.. çalıştığım, hayata adapte olduğum, çalışmayı sevdiğim için duygusuzlukla, bir odaya kapatılıp ses çıkarmamakla itham ediliyorum mesela. ilginç geliyor. 'buraya gelip yazacağına arkadaşına söyle' demeyin diye açıklayayım, çok kez belli de ettim söyledim de. verdiği rahatsızlığı asla görmüyor.
0
canimnicknameyazmakistemiyor
(17.06.20)
surekli bir seylerden sikayet edip sikayet ettiklerini degistirmek icin hicbir sey yapmayan insanlarla arama mesafe koyuyorum bir suredir, daha iyi gidiyor her sey. sana da oneririm.
0
fakyoras
(17.06.20)
halk arasında buna special snowflake syndrome diyoruz. koşarak kaçarım.
0
rusalka
(17.06.20)
Tipik bir herkes benim gibi olsun vakası. Kendi memnuniyetsizliğini sizi iğneleyerek bastırmaya çalışıyor gibi geldi. Sizi huzursuz hissettiriyor bu kişi, o yüzden mesafe koymak +1
0
kostüm çok güzel prenses misiniz
(17.06.20)
tipik bir enerji sömürücü. uzak dur, mesafe koy. sa, as.. çiçek olur çiçek.
0
foolrules
(17.06.20)
yukarıdaki tavsiyelere ek olarak siz de biraz işi dalgaya alın. böyle anlarda kendisine takılıp ciddiyetten uzaklaşmak iyi olur.
0
MtKrt
(17.06.20)
MtKrt +1
ben dalga geçmeyi çok seviyorum bu tiplerle. yeri geldiğinde onu ondan çok öv ki dalga mı geçiyorsun yoksa ona göre muhteşem olan özelliklerini fark mı ettin anlamasın. böyle yapınca yüzlerinde bir ifade oluşuyor, önce hoşuna gidiyor sonra "acaba mı lann" diye "hık hık" ediyorlar. işte onu gördüğün an keyfin yerine gelicek, daha sürdürülebilir bir yaşam alanına kavuşacaksın.
0
Bruce
(17.06.20)
Eğer şikayet edip bunu değiştirmek için uğraşmıyorsa,yani kafamı açıyorsa mesafe koyarım
0
shredd
(17.06.20)
her ofiste en az bir tane vardır bu toksik insanlardan. eski çalıştığım şirkette kandilde dağıtılan simitlerin sayısı azaldı diye olay çıkarıp insan kaynaklarını darlayan iş arkadaşım dahi oldu.

bu tür insanlara gökten melek indirseniz, kanadındaki tüyün parlaklığından dahi şikayet ederler. değiştirmek ya da anlamak için uğraşmayın derim ben. yavaş yavaş mesafenizi koyup sizin de hayat enerjinizi emmesini engelleyin.
0
mcsword
(17.06.20)
O sana nasıl davranıyorsa sen de ona öyle davran.
Yavaş yavaş kemir onu.
0
chitosan
(17.06.20)
bu toxiclerden her yerde var. hayatlarını değiştirmeye ne güçleri, ne enerjileri, ne de yetenekleri vardır ama her zaman söylenirler. vır vır vır konuşmayı bilirler sadece. bu tiplere kendini daha iyi bir yerde görmek istiyorsan bunun için oturduğun yerde çene çalmak yerine hedefine ulaşmak için çaba sarfetmelisin deyip geçmeniz lazım. çok ciddiye almamak lazım.
0
golgi aygıtı
(17.06.20)
(11)

İnsanlar neden çok ön yargılı?

senolll
Biri veya olaylar hakkında inanılan düşünceler, aksi bile olsa çoğu kişi tarafından benimseniyor. Irkçılık gibi değil mi bu? Zenciyse kesin suçludur gibi.Şöyleyse böyledir, kesin şunu yapar. Daha önce onlarca kişinin aynı şeyi yapmış olması bir başkasının da aynı şeyi yapacağı anlamına gelmez ki. Bi
Biri veya olaylar hakkında inanılan düşünceler, aksi bile olsa çoğu kişi tarafından benimseniyor. Irkçılık gibi değil mi bu? Zenciyse kesin suçludur gibi.
Şöyleyse böyledir, kesin şunu yapar. Daha önce onlarca kişinin aynı şeyi yapmış olması bir başkasının da aynı şeyi yapacağı anlamına gelmez ki. Bir de bu ön yargıları kırmak epey zor bence. Siz ne düşünüyorsunuz bu konuda?

Teşekkürler
0
senolll
(15.06.20)
açılın önyargılı geldi. önyargılı olma seviyeme örnek: "bu yenmez" önyargım olduğu için brokoli yemiyordum birkaç sene öncesine kadar. son birkaç senedir önyargılarımı kırmak için çaba gösteriyorum. ciddi ciddi kendime hedef koydum (sırf yemek konusunda değil tabi). neyse sonuç olarak sana katılıyorum. önyargılı olmak yanlıştır. önyargılarınızı kırın.
0
pati
(15.06.20)
tamamen fakirlikten geliyor. bu ülkedeki sorunların yüzde 80'i ekonomik mutsuzluk nedeniyle oluyor.
0
ayseee
(15.06.20)
Hayattaki tercihlerimizin ve bize dayatılan düşüncelerin yıllar içinde oluşturduğu sertleşmiş bir kayaya benzetiyorum ben önyargıları. O yüzden onları kırmak zor bence de. Ben de bazı konularda önyargılı olduğumu düşünürüm ve kendime kızarım. Çünkü önyargılı olmak gerçeklerin üzerini örtüyor çoğu zaman.
0
kostüm çok güzel prenses misiniz
(15.06.20)
@üğpoıuy tümevarıma katılmıyorum. yüzlerce örnek var beklenenden, inanılandan farklı sonuçlar veren. Ancak insanlara o imkan verilmezse nereden bilenecek ki? önyargılı olmak, yargısız infaz yapmak, bu kötüdür demek bence aşılması gereken şeyler.
0
🌸senolll
(15.06.20)
bunu insana yine insanin kendisi ogretti. okul, toplum, aile, sosyal ortam insani onyargili yetistirdi. cunku bunlar (okul, toplum, aile, sosyal ortam) da onyargili. kendinde olani, cocuklarina aktardilar. cunku bu onyargilara sahip olunca daha guvenli bir hayat yasadiklarini dusunuyorlar. ancak, ortada kocaman bir catisma yarattiklarinin farkinda degiller.

onyargi nedir? bir kisi ve topluluk veya sey hakkinda, beyinde beslenip islenmis imgenin/portrenin varolmasidir. her ne zaman kafanizdaki bu portreyi yikarsaniz, o zaman onyargisiz bir sekilde yasama devam edebilirsiniz.
0
Leonardo~Da~Vinci
(15.06.20)
her şey ön yargı olmayabilir.
ön yargıyla deneyimi karıştırmamak lazım bence.

bazı insan var, kapasitesi belli, hem genetik hem çevresel faktörler nedeniyle bir seviyede kalıyor ve belirli ön yargılar oluşturuyor.
ırkçılık, kapalılık, hayata karşı kronik umutsuz olarak kendini koruma mekanizması geliştirme, vizyonsuzluk vb. bunlara örnek teşkil edebilir.

ama bir de deneyim var.
bunlar da bazı konularda insana gerçekten zamandan tasarruf etmekte yardımcı oluyor.
perşembenin gelişi çarşambadan belli oluyor gerçekten.
bu söylediğim tabii daha çok kişisel meselelerde geçerli ama bunların toplumsal yansımaları da var.
ama işte karıştırmamak lazım.

karıştırmamanın da en iyi yollarından biri şu bence...
genelde ön yargılar mantıksız ve daha faza insanın benimsediği şeyler oluyor.
ama deneyim genelde bu ön yargılara ters düştüğü için aradan ayırt etmek kolaylaşabiliyor.

ama biz bence toplum olarak deneyimle ön yargıyı ayıramadığımız bir noktadayız.
olayları iyi analiz edemiyoruz, muhakememiz çok zayıf.
biri iki örnek veriyor, verdiği iki örneğin birbiriyle alakası yok.
detayları iyi inceleyemiyoruz.
dolayısıyla deneyime önem vermeyen, sürekli ön yargılarla hareket eden bir toplum halini alıyoruz.

zaten eğitimin toplumdaki önemi de buradan geliyor bence.
çünkü eğitim vizyonu ve muhakeme kapasitesini arttıran bir şey.
muhakeme olmazsa, deneyim anlaşılmaz.
hem başkasının deneyimini inceleyip zaman kazanamazsın, hem de kendi deneyimlerinden ders alamazsın.

en kötü yanı da, bir konuda deneyime dayalı yorum yaptığın zaman ön yargılı kabul edilmek ya da söylemek istediğinin anlaşılmaması.
ve bu anlaşılmama halinin de aslında ön yargıyla ilgili olması.
yani "böyle diyorsan ön yargılısın" demek de bir ön yargı ve gelişmeyi durduran bir şey.
elmalarla armutlar çok karıştı artık.
0
blatta hiberna
(15.06.20)
önyargılı olmayayım da gaspa ve tecavüze uğrayıp öldürüleyim. önyargılı olmak her zaman kötü bir şey değildir, yaşayarak bu yargıları ediniyoruz.
0
anais
(15.06.20)
Yani insanlarda belli profiller belli davranışları uygulamaya meyilli oluyor. Mesela istisnalar hariç bazı siyasi partileri destekleyenleri çok net anlayabiliyorum. İçine kapanık yaşayan toplumlar birbirinin kopyası olan insanlar yaratıyor. Mesela siyahilerin yaşadığı bir mahallede doğan birini ilk fırsatta kendilerine uygulanan ırkçılık davranışlarını anlatıyorlar. Yada bizim burada meşhur bir mahalle var. Şimdi orada doğan bir bebe ya müthiş Zeki ve şanslı olup kendini kurtaracak yada babasına benzeyip suça bulaşacak genelde 2. Si oluyor.

Bireysel Önyargı o kadar kötü değil bence ama bir devlet kurumuna işe alımda aynı şartlardaki insanlardan siyahi olanları elersen yada ikametgah adresine bakıp üstte anlattığım mahalleden olduğunu anlayıp onu elersen o zaman önyargı kötüye kullanılmış oluyor.
0
infernalcadre
(15.06.20)
önyargı hayat kurtarır, önemli olan bunu gizleyebilmek. sırf laf olsun diye önyargıya sahip olmak denyoluktan başka bir şey değil orası ayrı.
0
bohr atom modeli
(15.06.20)
Önyargılı olmak daha kolay çünkü. Araştırmaya, detaylı düşünmeye, analiz etmeye gerek kalmıyor. Bir de düşünme şeklimiz sınıflandırmaya meyilli. Evrimsel açıdan şu bitki iyi, bu hayvan tehlikeli şeklinde kodlamaya alışmışız.
0
the coon
(15.06.20)
Sanırım bu önyargıdan kurtulmak için önyargılı davrandığın her konunun tam tersi çıkması lazım ki,vay be diyebilesin,ama genelde aynısı cıkıyor ilginç
0
chemnil
(15.06.20)
(14)

Hiç tanımadığım insanların tavsiyelerine ihtiyacım var

chemnil
Merhaba bugün doğum günüm,34 yaşına girmek ne kadar mühimse o kadar mühim bir gün:)Neyse çok aman aman bir 13 hazıran geçmiyor sanki.Küçüçük bir isteğim var,müzik olur,film olur,kitaptan bir pasaj olur,bir kitap olur.Ben bunu bu yaşa kadar nasıl izlemedim,okumadım,dinlemedim diyeyim.Biraz daha iyi h
Merhaba bugün doğum günüm,34 yaşına girmek ne kadar mühimse o kadar mühim bir gün:)
Neyse çok aman aman bir 13 hazıran geçmiyor sanki.
Küçüçük bir isteğim var,müzik olur,film olur,kitaptan bir pasaj olur,bir kitap olur.Ben bunu bu yaşa kadar nasıl izlemedim,okumadım,dinlemedim diyeyim.Biraz daha iyi hissedeyim.Çok mu şey istiyorum?
Şimdiden vesile olan herkese çok teşekkürler
0
chemnil
(13.06.20)
freebird5406_2
(13.06.20)
öncelikle sağlıklı seneler olsun :)

müzik olarak; www.youtube.com

film ise "rear window" izlediniz mi bilmiyorum tabi.
0
i had dreams
(13.06.20)
bunu izle: (bkz: captain fantastic)
bunu oku: (bkz: parfümün dansı)
bunu dinle: www.youtube.com
0
Bruce
(13.06.20)
mutlu yillar, bugun benim de cok sevdigim iki kisinin dogum gunu guzel bir gun bugun :) ben her zaman keske hic izlememis olsam da hep ilk gozle izlesem derim the fall icin. bence izlemediysen bu filmi izlemelisin.
0
in vino veritas
(13.06.20)
Mutlu yıllar
0
pass
(13.06.20)
Mutlu yıllar.
Hakkari’de bir mevsim’i okuyabilirsin benim hayatıma etki eden kitaplardandı.
0
IcedFlames
(13.06.20)
Mutlu yıllar :)
İzlemediysen Groundhog day i izlemeni öneririm
0
data
(13.06.20)
Mutlu yıllar:)
Film olarak: (bkz: once)
Müzik olarak: youtu.be
Kitap olarak: Nikos Kazancakis-Zorba
0
kostüm çok güzel prenses misiniz
(13.06.20)
Mutlu yıllar okumadıysan Tatar Çölü'nü tavsiye ederim.
0
Sonsuzluk ve Bir Gün
(13.06.20)
ingilizce varsa douglas coupland'ın life after god kitabi. dogum günün kutlu olsun.

libgen.is
0
proteus
(13.06.20)
www.youtube.com

Sonuna kadar izlemenizi öneririm :)
0
hayirsiz
(13.06.20)
Mutlu yıllar, 35 kadar olmasa da o yolda olduğun için kutlu olsun.
film olarak the healerı izle.
0
neymis
(13.06.20)
Mutluu yıllar

: ) ezginin günlüğü 40 yıllık şarkılar albümü komplee sana hediye
0
photo85
(13.06.20)
mutlu yıllar.
yazarını hatırlamıyorum beni affetsin, bir şiir var çok ama çok güzel.


kuş ölür,
sen uçuşu hatırla.
0
kumandanim
(14.06.20)
(7)

siz olsanız söyler miydiniz?

walser
çok zehirli bir çalışma arkadaşınız altında çalışanları size kötülüyor ama onların yüzüne de çok iyi olduklarını vurguluyor. ben bu yalanları dinlediğim saatlere şu an acıyorum ve çok sinirli hissediyorum. siz olsanız yüzüne vurur musunuz? ben bu daha bu insanla aynı departmanda işbirliğinde bulunma
çok zehirli bir çalışma arkadaşınız altında çalışanları size kötülüyor ama onların yüzüne de çok iyi olduklarını vurguluyor. ben bu yalanları dinlediğim saatlere şu an acıyorum ve çok sinirli hissediyorum. siz olsanız yüzüne vurur musunuz? ben bu daha bu insanla aynı departmanda işbirliğinde bulunmak dahi istemiyorum. bundan sonra onla nasıl iletişim kurmalıyım? ne yazık ki fazlaca beraber çalışmak zorundayız.
0
walser
(12.06.20)
Bunu yapan kisi seni de bu sekilde anlatiyordur.
Acikca soyle is disinda bisey konusmayi prof. bulmuyorum vs.
0
durgunfoton
(12.06.20)
kendimi yüce insan olarak nitelemiyorum ama neden böyle oluyor insanlar? çok moralim bozuldu bu durumu fark edince. neden bunu yapıyor ki ne geçiyor eline? bu insanı tanıdığım güne lanet ettim bugün. ayrıca fazlaca karakterimi tanıyor, ben de ona özel birkaç şey anlatmıştım zamanında. zararın neresinden dönülürse kardır tabi ama iğrenç ötesi. ilk kez böyle bir insanla karşılaştım. başka yalanlarını da yakalamıştım, işi bıraktıracak derecede kötü bir karaktere sahip. yöneticime durumu anlatmalı mıyım? onunla beni çalıştırmayın gibisinden?
0
🌸walser
(12.06.20)
Bu şekilde durumu kısaca özetledikten sonra: Benim hakkımda da başkalarına karşı böyle misin acaba diye kendi kendime soruyorum? diyin ona
0
Erva
(12.06.20)
Dinlemek istemediğiniz şeyleri dinlemek zorunda kaldığınızda ilgisiz davranın, muhabbetten sıkılmış olduğunuzu belli edin. Böylelikle bir süre sonra aynı hevesle devam edemez. Değişiklik olmazsa, konuyu değiştirmeye çalışın ya da bu tarz dedikodulardan hoşlanmadığınızı söyleyin.
0
kostüm çok güzel prenses misiniz
(12.06.20)
benim başıma geldi ya bu, beş kişilik bi arkadaş grubunda herkes birbirinin ardından atıyor, ama ne atmak. benim kafa attı bi gün. beşimiz birden bi masada oturuyoruz. tak tak tak söyledim herşeyi, sen bunun ardından bunu, sen bunun ardından bunu dedin diye. adam olun len dedim, eşşek kadarsınız dedim. masada ölüm sessizliği:) hiç unutamıyorum valla.
0
antihero
(13.06.20)
Çok büyük ihtimalle aynı şeyi sizin arkanızdan da yapıyordur mecbur kalmadıkça iletişim halinde olmamak fazla samimiyet kurmamak bence en doğrusu olacaktır, yüzüne vurmanız da bir işe yaramaz kendisi de farkında zaten kendisinin yarabbi şükür der devam eder huyuna. Şirketlerdeki en tehlikeli personel tipidir bunlar bu arada dikkat edin.
0
solo
(13.06.20)
çalıştığım şirketin menfaatine ise söylerdim.sonuçta bana parayı çalıştığım şirket veriyor.iş arkadaşlarım vermiyor.
0
since1907
(13.06.20)
(2)

Kayıp bir kısa film

kostüm çok güzel prenses misiniz
Hatırladığım kadarıyla sevgililerdi kadınla adam. İlişkileri pek iyi gitmiyordu. Sonra kavga çıkıyordu sanırım, adama cam saplanıyordu. Kadın olayı örtmeye çalışıyordu. Polise hiçbir şey olmamış gibi davranıyordu. Polisle evleniyordu sanki sonunda. Fotodaki kadın oynuyordu ama adını hatırlayamadığı
Hatırladığım kadarıyla sevgililerdi kadınla adam. İlişkileri pek iyi gitmiyordu. Sonra kavga çıkıyordu sanırım, adama cam saplanıyordu. Kadın olayı örtmeye çalışıyordu. Polise hiçbir şey olmamış gibi davranıyordu. Polisle evleniyordu sanki sonunda. Fotodaki kadın oynuyordu ama adını hatırlayamadığım için filmi de bulamıyorum :/

Şimdiden teşekkürler.
0
kostüm çok güzel prenses misiniz
(12.06.20)
(bkz: gillian jacobs)

www.imdb.com

bu mudur?
0
heritage
(12.06.20)
@heritage evettt teşekkür ediyorum:)
0
🌸kostüm çok güzel prenses misiniz
(12.06.20)
(6)

Türk filmi izleme listesine öneri lütfen

trejemu
Bu yaz için kendimce türk filmlerinden oluşan bir izleme listesi hazırladım.listede elbette izlediğim filmler var ama büyük çoğunluğu izlemediğim filmler."aa bu listede şu film/yönetmen olmaz mı?" dediğiniz önerilerinizi bekliyorum.ZEKİ DEMİRKUBUZ1994 – C BLOK1997 – MASUMİYET 1999 – ÜÇÜNCÜ SAYFA2001
Bu yaz için kendimce türk filmlerinden oluşan bir izleme listesi hazırladım.
listede elbette izlediğim filmler var ama büyük çoğunluğu izlemediğim filmler.

"aa bu listede şu film/yönetmen olmaz mı?" dediğiniz önerilerinizi bekliyorum.

ZEKİ DEMİRKUBUZ
1994 – C BLOK
1997 – MASUMİYET
1999 – ÜÇÜNCÜ SAYFA
2001 – İTİRAF
2001 – YAZGI
2003 – BEKLEME ODASI
2006 – KADER
2009 – KISKANMAK
2012 – YERALTI
2015 – BULANTI
2016 – KOR

NURİ BİLGE CEYLAN
1995 KOZA
1998 KASABA
2000 MAYIS SIKINTISI
2002 UZAK
2006 İKLİMLER
2008 ÜÇ MAYMUN
2011 BİR ZAMANLAR ANADOLU’DA
2014 KIŞ UYKUSU
2017 AHLAT AĞACI
2021 KURU OTLAR ÜSTÜNE

METİN ERKSAN
1962 YILANLARIN ÖCÜ
1963 SUSUZ YAZ
1965 SEVMEK ZAMANI
1968 KUYU

SEMİH KAPLANOĞLU
2001 HERKES KENDİ EVİNDE
2005 MELEĞİN DÜŞÜŞÜ
2007 YUMURTA
2008 SÜT
2010 BAL
2017 BUĞDAY

REHA ERDEM
2006 BEŞ VAKİT
2016 KOCA DÜNYA

YILMAZ GÜNEY, ŞERİF GÖREN
1981 YOL

YEŞİM USTAOĞLU
1999 GÜNEŞE YOLCULUK
2008 PANDORA’NIN KUTUSU

FATİH AKIN
2004 DUVARA KARŞI
2007 YAŞAMIN KIYISINDA

ÖZER KIZILTAN
2005 TAKVA

UĞUR YÜCEL
2004 YAZI TURA

YILMAZ GÜNEY, ZEKİ ÖKTEN
1979 SÜRÜ

SÜREYYA DURU
1977 KARA ÇARŞAFLI GELİN

YAVUZ TURGUL
1987 MUHSİN BEY

SEREN YÜCE
2010 ÇOĞUNLUK

TUNÇ BAŞARAN
1989 UÇUTMAYI VURMASINLAR

ALİ AYDIN
2012 KÜF

EMİN ALPER
2012 TEPENİN ARDI
2015 ABLUKA

KAAN MÜJDECİ
2014 SİVAS

MEHMET CAN MERTOĞLU
2016 ALBÜM

SENEM TÜZEN
2016 ANA YURDU

ALİ ÖZEL
2019 BOZKIR

ÜMİT KÖREKEN
2016 MAVİ BİSİKLET

PELİN ESMER
2009 11’E 10 KALA

MAHMUT FAZIL COŞKUN
2013 YOZGAT BLUES

ONUR SAYLAK
2017 DAHA
0
trejemu
(08.06.20)
reha erdem'e ayıp etmişsin. aslında bana göre çok yanlış yapılmış bir liste ama kendin keşfetmen daha iyi. kimseden öneri alma bence.
0
bohr atom modeli
(08.06.20)
Mahmut Fazıl Coşkun- Uzak İhtimal
Yılmaz Güney- Umut, Duvar
Tolga Karacelik- Sarmaşık
Serdar Akar& Kudret Sabancı- Gemide
Özcan Alper- Sonbahar
Kıvanç Sezer- Babamın Kanatları
Barış Kaya& Soner Caner- Rauf
0
Amaranta ursula
(08.06.20)
bir görev listesi gibi, şu yönetmenin şu şu filmlerini izleyeceğim işi bence çok keyifli değil. Daha casual olmasının bir mahsuru yoksa benim görüşüm o şekilde olurdu.
0
owaki
(08.06.20)
Pelin Esmer-Gözetleme Kulesi
Pelin Esmer- İşe Yarar Bir Şey
Emine Emel Balcı- Nefesim kesilene kadar
Özcan Alper- Sonbahar
Derviş Zaim - Tabutta Rövaşata
Fatih Akın- Soul Kitchen
Yağmur Taylan, Durul Taylan- Vavien

naçizane tavsiyelerim.
0
kostüm çok güzel prenses misiniz
(08.06.20)
karpuz kabuğundan gemiler yapmak.
0
benibulmanlazim
(08.06.20)
Ömer lütfi akad'ın gelin üçlemesi
0
EasyTiger
(08.06.20)
(5)

Kesme İşaretinin Doğru Kullanımı Hakkında

vedatchilipeppers
"Dün gece şiirlerimi Varlık Dergisine yolladım." cümlesinde kesme işareti kullanılmaması doğru bir kullanım mıdır? TDK'nın http://tdk.gov.tr/icerik/yazim-kurallari/kesme-isareti/ linkini açtığımda özel adlara gelen durum ekleri kesme işaretiyle ayrılır yazıyor. Altındaki örnekte de "Resmî Gazete’de"
"Dün gece şiirlerimi Varlık Dergisine yolladım." cümlesinde kesme işareti kullanılmaması doğru bir kullanım mıdır?

TDK'nın tdk.gov.tr linkini açtığımda özel adlara gelen durum ekleri kesme işaretiyle ayrılır yazıyor. Altındaki örnekte de "Resmî Gazete’de" örneği mevcut. Biraz aşağılara indiğimde kurum, kuruluş, kurul, birleşim, oturum ve iş yeri adlarına gelen eklerin kesme işaretiyle ayrılmayacağı yazıyor. Buna misal olarak da "Türk Dil Kurumundan" deniyor.

Şimdi Varlık Dergisi bir özel ad. Öte yandan bir kurumu da ifade etmiyor mu? Kurumu ifade etmesi ve kesme işareti kullanılmaması için "Varlık Dergisi Anonim Şirketine" mi demek gerekiyor yoksa? Kafam karıştı.
0
vedatchilipeppers
(02.06.20)
Burada özel isim olan Varlık Dergisi değil ki, Varlık. Yani Varlık'a gönderdim dese kesmeyle ayrılır ama diğer türlü kesmeyle ayrılmasına gerek yok. Varlık Dergisi deyince michael jackson şarkıcısı gibi oluyor biraz.
0
angelus
(02.06.20)
Aa doğru ya. O halde "Varlık Dergisi" değil "Varlık dergisi" şeklinde yazmak gerekiyor.

tdk.gov.tr C maddesi 21'inci bendin ilk uyarısına göre.
0
🌸vedatchilipeppers
(02.06.20)
Tabii küçük harfle başlamak gerekiyor:

"UYARI: Özel ada dâhil olmayan gazete, dergi, tablo vb. sözler büyük harfle başlamaz: Milliyet gazetesi, Türk Dili dergisi, Halı Dokuyan Kızlar tab­losu vb"
0
angelus
(02.06.20)
angelus +1

Resmi Gazete derken büyük harf ve kesme işareti kullanıyoruz çünkü ''Resmi Gazete'' bir bütün olarak özel ad.
0
kostüm çok güzel prenses misiniz
(02.06.20)
Kullanım yerine göre değişir:

tdk.gov.tr
0
Sellim
(03.06.20)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.